Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/4312 E. 2014/4977 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4312
KARAR NO : 2014/4977
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/157626
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2010
NUMARASI : 2010/121 (E) ve 2010/661 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Madde bağımlılığı, 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi uyarınca ceza sorumluluğunu tamamen yada kısmen kaldıran nedenler arasında kabul edilmediğinden, sanığın madde bağımlısı olduğunu beyan etmesi nedeniyle, işlediği suçun hukuki sonuçlarını algılama veya davranışlarına yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltıp azaltmadığı konusunda uzman hekim raporu alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinden bahisle tebliğnamedeki bozma isteyen 1 nolu ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2012/1142 esas 2013/17 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, TCK’nın 119. maddesi kapsamındaki nitelikli konut dokunulmazlığını bozma suçu, 5271 sayılı CMK’nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan; uzlaşma hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle bozma isteyen 3 nolu düşünceye iştirak edilmemiş; tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında aynı Kanunun 58. maddesinin uygulanmaması ve hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken; suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, suçun işleniş şekli dikkate alınarak asgari hadden uzaklaşılarak uygulama yapılması gerekirken, yetersiz ve oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müştekinin hırsızlığın saat 03.00 ila 09.30 aralığında bir vakitte gerçekleştirildiğine dair beyanı ve dosya içeriğine göre eylemin gece gerçekleştiğine dair delil bulunmaması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK’nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. B.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından “5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle; TCK’nın 142/2-d, 62. maddeleri uyarınca sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Eylemin gece vakti işlendiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden TCK’nın 116/4. maddesi ile uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. B.. müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.