Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/412 E. 2013/37574 K. 03.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/412
KARAR NO : 2013/37574
KARAR TARİHİ : 03.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
TCK’nın “Malın değerinin az olması” madde başlığı altındaki 145. maddesinde, “Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” denilmektedir.
Maddenin metnindeki tatbik mecburiyeti içermeyen “yapılabileceği gibi” ve ”vazgeçilebilir” sözcükleri hâkime tanınan takdir hakkını ortaya koymaktadır. Maddenin gerekçesinde de “Madde metninde, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle cezadan indirim yapılması veya ceza vermekten sarfınazar edilmesi konusunda hâkime takdir yetkisi tanınmıştır.” denilmektedir.
Dolayısıyla maddenin içeriğinden kolayca anlaşıldığı gibi, suç konusu eşyanın değerinin çok fazla olmaması, o durumun sanığın lehine TCK’nın 145. maddesinin mutlaka uygulanmasını gerektirmez.
Öncelikle hatırlamakta yarar var ki 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesi 765 sayılı TCK’nın 522. maddesine karşılık olarak kabul edilmemiştir. Yine yürürlükteki TCK’nın 145. maddesinin hırsızlık suçunda daha az ceza gerektiren veya ceza verilmemesine yol açan nitelikte bir hâl olduğu dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla suçun konusu, bu madde kapsamında ele alınırken suçla ilgili maddi ve manevi unsurlar belirleyici konuma sahiptir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nın 13.11.2007 tarih 210 E-234 K; 15.12.2009 tarih 242 E-291 K; 30.03.2010 tarih 17E-65 K sayılı kararları ile yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca “malın değerin azlığı hükmü” ihlâl edilen hukukî değerden failin kastından, amacından, fiilinden ve fiil karşılığında umduğu neticeden, mağdurun zararından ve suçun işleniş şekli ile özelliklerinden bağımsız olarak, peşinen ve mutlak şekilde kazanılmış bir hak değildir. Açıkça görülüyor ki “suçun işleniş şekli ve özellikleri” hem ceza vermekten vazgeçilmesinde hem de cezada indirim yapılmasında gözetilmesi zorunlu bir husustur.
Somut olayda sanığın, müştekiye ait lokanta işyerine girdiği, müştekinin üst katta bulunması ve alt katta kimsenin olmamasından faydalanarak para kasasını açıp içinden 10 TL yi aldığı, bu esnada müştekinin kardeşinin işyerine girmesi ile sanığı elinde para olduğu halde gördüğü, bunun üzerine, sanığın, elindeki parayı yere attığı, kasa da başka bozuk paralar ile bir 10 TL daha olduğunun ve sanığın bu tür bir suça ilk defa yönelmediğinin de dosya kapsamından anlaşılması karşısında, yukarıda açıklanan sebeplerle hükme konu suçun işleniş şekli ve özellikleri gözetilerek, ceza indirimi yapılması ile yetinilmesi gerekirken, bu maddeye sevk amacının dışında yorumlar getirilerek sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 3.12.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.