Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/3915 E. 2014/14871 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3915
KARAR NO : 2014/14871
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/156598
MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2010
NUMARASI : 2009/205 (E) ve 2010/944 (K)
SUÇ : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Olay tarihinde sanığın çalıştığı firmaya ait 05……… telefon nosunu kullanıp kullanmadığı, başkaca telefon hattı kullanıp kullanmadığı ve İzmir ilinde bulunup bulunmadığı, sanığın beyanında belirtiği M.. H.. ile eşinden ve Y.. T..’den sorulması,
2-Sanığın olay tarihinde kullandığını beyan ettiği 05………. nolu hattı, 10.04.2009 duruşma tarihli beyanında belirtiği 05……… nolu hattı ve üzerine kayıtlı olan diğer telefon hatlarının olay öncesi ve sonrasını da kapsayacak şekilde kullanıldığı baz istasyonlarını gösterir şekilde HTS kayıtlarının ilgili kurumdan sorularak temini,
3-Anılan hatların kullanıldığı telefonlarının olay tarihinde bir başka telefon hattıyla kullanılmış olması ihtimali üzere anılan telefonların olay öncesi ve sonrasını da kapsayacak şekilde kullanıldığı baz istasyonlarını gösterir şekilde HTS telefon kayıtlarının ilgili kurumdan sorularak teminini,
4-Müştekinin 30.10.2008 tarihli hazırlık ifadesinde olayın failinin eşgali hakkında 1.55-1.60 cm boylarında hafif kilolu esmer, düz saçlıolduğu bilgisini vermiş olmakla sanığın fiziksel görünümünün verilen eşgal bilgisine uygun olup olmadığı hususunda mahkemece gözlem yapılarak bu hususun tespiti,
5-Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde, sanığın 1.80 cm boylarında olduğunu, yüzünde belirgin yara izi olduğunu beyanla sanığın fotoğrafını ekte ibraz etmiş olması karşısında , sanığın yüzündeki izin suç tarihinde mevcut olup olmadığı hususunun sanığa sorulması ve bu hususun ayrıca araştırılması,
6-Suç tarihi ve öncesine ait sanığa ait teşhise elverişli fotoğrafları ile müştekinin polis merkezinde teşhis ettiği fotoğrafın teşhise elverişli olacak şekilde temini ile müştekinin hazırlık aşamasında verdiği eşgal bilgisi ve sanığın yüzündeki yara izi da nazara alınarak, müştekinin sanığı teşhisi hususunda tereddüte mahal bırakmayacak şekilde beyanının alınması,
7-Polis merkezinde teşhise esas alınan sanığa ait olduğu belirtilen fotoğraf kaydında baba isminin Müsün yerine Müslüm olarak yazılı olduğu anlaşılmasına karşın sanığa anılan fotoğrafın kendisine ait olup olmadığı sorularak gerekirse bu hususta araştırma yapılarak bu husustaki tereddütün giderilmesi sonucu deliller bir bütün olarak değerlendirilip tartışılarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule Göre de;
1-Sanığın, müştekinin konutunda bulunan suça konu bir kısım parayı ve otomobilin anahtarını çalarak, bu anahtarla müştekiye ait otomobili de çalmaya teşebbüs biçiminde gerçekleşen eyleminin, araya zaman aralığı girmeden ve fiil kesintiye uğramadan devam ettiği gözetildiğinde bütün halinde tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu, suça vasıf verilirken eylem bütünlüğü içindeki en ağır niteliğe dayanılması gerektiğinden 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d, 35, maddelerine uyan haksız şekilde elde bulundurulan anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık suçuna teşebbüs ve 142/1-b maddesine uyan bina dahilinden hırsızlık suçundan en ağır niteliğe sahip suçun tespiti ile uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, aynı Yasanın 142/2-d, 43/1. maddeleriyle uygulama yapılması,
2-Temel ceza belirlenirken TCK’nın 61/1. maddesi uyarınca alt sınırdan ayrılmak mümkün olmakla birlikte, sanık pimapen pencereyi zorlamak suretiyle zorlama izinden kaynaklı pencereye zarar verdiğinin anlaşılmasına karşın zararın önem ve değeri ile olayın oluş şekline uygun olmayacak şekilde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden en üst oranda artırım yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ş.. Ş.. vasisi ve müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.