Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/3834 E. 2014/17107 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3834
KARAR NO : 2014/17107
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/65226
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2010
NUMARASI : 2007/550 (E) ve 2010/960 (K)
SUÇ : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; bilişim sistemi aracılığıyla hırsızlık suçunun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin internet bankacılığı şifresi kırılarak bu hesapta bulunan paranın diğer bir hesaba aktarılması suretiyle haksız menfaat temin eden sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e maddesine uyduğu gözetilmeksizin mahkemece suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Müştekinin hesabından internet aracılığıyla aynı gün içerisinde saat;11.27-15.01 zaman dilimindeki farklı saatlerde dört işlem yapılmak suretiyle para transferinin yapıldığının anlaşılması karşısında eyleme uyan TCK’nın 43. maddesi ile uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanık A.. F.. hakkında kurulan hükümde; 5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine, infaz aşamasında ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suça ilişkin hüküm kesinleştikten sonra karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, hükümle birlikte kasıtlı bir suçun işlenmesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine şeklinde karar verilmesi,
3-Sanık A.. F.. hakkında kurulan hükümde, kasıtlı suçtan mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK’nın 53. maddesinin de uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Sanık R.. C.. hakkında resmi evrakta sahtecilik suçu yönünden kurulan hükümde; Sahtecilik suçlarında belgenin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığını belirlemek görevi mahkemeye ait olduğundan, suça konu belgenin aslı getirtilip incelenerek, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve gerekçeli kararda aldatma yeteneğinin tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini ile suça konu belge aslının denetime olanak vermesi bakımından dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Sanık R.. C..’a ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nın 244/4. maddesiyle hüküm kurularak 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanıklar hakkında belirlenen sonuç tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının hesaplanması sırasında, 5237 sayılı TCK’nın 52/2. uygulama maddesinin hüküm fıkralarında açıkça gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. F.. müdafii ve sanık R.. C..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine 12.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.