Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/3807 E. 2014/6749 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3807
KARAR NO : 2014/6749
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/82628
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2011
NUMARASI : 2010/139 (E) ve 2011/783 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık A.. K..’ün dosya içerisindeki adli sicil kaydından Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi ilamları ile hükümlerin açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmakla karar kesinleştiğinde hükümlerin açıklanması hususunun taktir ve ifası için mahkemesine ihbarına mahal mahkemesince karar verilebilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Sanıkların hırsızlık yaptıkları mağdura ait işyerinin, beyanlardan ve zabıtaca düzenlenen tutanaklardan tam olarak niteliği anlaşılamadığından, mağdur, tanık annesi ve sanıklardan olay yerinin niteliği ayrıntıları ile sorulup, gerektiğinde bilirkişi marifetiyle keşif de icra edilerek, sanıkların eylemlerinin TCK.nun 142/1-b ya da 142/1-e maddeleri kapsamında olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme sonucu karar verilmesi,
2 – Sanıklara, 10 ay hapis cezasının TCK.nun 62. Maddesi uyarınca 1/6 onranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu cezanın 8’er ay 10’ar gün yerine 6’şar ay 20’şer gün eksik olarak belirlenmesi,
3 – Sanık O.. K..’ün Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/09/2005 gün, 2004/8 esas, 2005/237 karar sayılı, 23/01/2007 tarihinde kesinleşmiş 4 yıl 2 ay hapis cezasının, tekerrüre esas teşkil etmesine karşın, sanık hakkında TCK.nun 58/6. maddesinin uygulanmaması,
4-Sanık O.. K..’ün tekerrüre esas 3 aydan fazla hapis cezasını içeren hükmü olmasına karşın TCK’nın 51/1-a maddesine aykırı olarak anılan yasanın 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine karar verilmesi,
5- Sanık A.. K..’ün sabıka kaydındaki iki ilama ait hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, dolayısıyla hüküm niteliği taşımadığı, diğerinin ise silinme koşullarının oluştuğu, suçun teşebbüs aşamasında kalması ve mağdurun beyanına göre mağdurun giderilmesi gereken bir zararının bulunmaması, duruşmadaki olumlu hali nedeniyle hakkında TCK.nun 62. maddesinin tatbik edildiğinin ve mahkemece yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak hükmolunan cezanın ertelendiğinin anlaşılması karşısında, öncelikle sanık yararına olan CMK.nun 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, “suçun vasıf ve mahiyeti, zararın önemi, sanığın kasıtlı suçtan sabıkasının oluşu” şeklindeki yasal olmayan, yetersiz ve çelişkili gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
6- Sanık Ahmet’in kendisine ait olduğunu belirtiği suçta kullanılan aracın suç tarihinde kimin adına kayıtlı olduğunun ve kime ait olduğunun adli yanılgıya yer bırakmayacak şekilde tespiti ve aracın değeri ile suça konu demirlerin değerlerinin denetime imkan sağlayacak biçimde tespiti yapılmadan aracın müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuç doğurup doğurmadığına ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanıp tartışılmadan TCK.nın 54/3. maddesini uyarınca anılan aracın müsaderesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, üst yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.