Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/36364 E. 2014/3643 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/36364
KARAR NO : 2014/3643
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Esas No : 2013/36364
Karar No : 2014/3643
Tebliğname No : KYB – 2013/360954

Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk R.. D.. hakkında yapılan yargılama sırasında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3, 4, 5 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 25 ve 27. maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 141/1, 143, 31/3 ve 63. maddeleri gereğince yargılamasının yapılması için dosyanın görevli ve yetkili Denizli Çocuk Mahkemesine gönderilmesine dair, Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2012 tarihli ve 2012/705 esas, 2012/788 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, mercii Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/01/2013 tarihli ve 2013/38 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 05.11.2013 tarih ve 2013/16157/66513 sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet.Başsavcılığının 20.11.2013 tarih ve 2013/360954 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.
MEZKUR İHBARNAMEDE
Dosya kapsamına göre, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 27. maddesinin 1. fıkrasında çocuk mahkemelerinin yargı çevresinin, kurulduğu il ve ilçenin mülki sınırlarıyla belirleneceğinin düzenlendiği, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, çocuk ağır ceza mahkemeleri yönünden farklı bir düzenleme yapılıp bu mahkemelerin yargı çevresinin, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırları olduğunun hükme bağlandığı, bu şekilde çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresinin farklı düzenlemelere tâbi tutulduğu, çocuk mahkemelerinin yargı çevresinin, kurulduğu il ve ilçenin mülki sınırlarıyla belirlenmesi karşısında, il merkezi veya ilçe merkeziyle sınırlı yargı çevresine sahip bulunduklarında tereddüt bulunmadığı, aksi halde çocuk ağır ceza mahkemeleri için ayrı bir düzenleme yapılmasının bir anlamının olmayacağı, yasada ayrı ayrı düzenleme yapıldığı halde çocuk ağır ceza mahkemeleri için öngörülen yargı çevresinin çocuk mahkemeleri için de geçerli olduğundan söz edilemeyeceği, anılan maddenin 3. fıkrasında ise coğrafi durum ve iş yoğunluğu gözönünde tutularak çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine veya değiştirilmesine Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verileceğinin düzenlenmesi ve Denizli Çocuk Mahkemesinin yargı çevresini genişleten herhangi bir kurul kararının da bulunmaması karşısında, yargı çevresinin ilçeleri de kapsayacağı şeklinde yorum yapılmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 27.maddesinin 1. fıkrasında, çocuk mahkemelerinin yargı çevresinin, kurulduğu il ve ilçenin mülki sınırlarıyla belirleneceği düzenlenmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında ise, çocuk ağır ceza mahkemeleri yönünden farklı
bir düzenleme yapılıp, bu mahkemelerin yargı çevresinin, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarından oluştuğu hükme bağlanmış, bu şekilde çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresi farklı düzenlemelere tabi tutulmuştur. Çocuk mahkemelerinin yargı çevresinin, kurulduğu il ve ilçenin mülki sınırlarıyla belirlenmesi karşısında, il merkezi veya ilçe merkeziyle sınırlı yargı çevresine sahip bulunduklarında tereddüt bulunmamaktadır.Yasada ayrı ayrı düzenleme yapılması, çocuk ağır ceza mahkemeleri için de, yargı çevresi belirlenmiş olması dikkate alındığında, çocuk ağır ceza mahkemeleri için tespit edilen yargı sınırlarının, çocuk mahkemeleri için de geçerli olduğundan söz edilemez. Aksi durumda, Çocuk Koruma Kanununun 27. Maddesinin farklı fıkralarında, farklı ifadelerle, Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri için ayrı, Çocuk Mahkemeleri için ayrı yargı sınırları tayinine lüzum bulunmamaktadır. Keza, her iki mahkemenin ismi tek fıkrada anılarak yargı çevresi belirlenebilirdi veyahut Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinin yargı sınırı tayin edildikten sonra ”Çocuk mahkemelerininde yargı sınırı Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi ile aynıdır” gibi bir ifade kullanılabilirdi. Anılan maddenin 3.fıkrasında ise coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine veya değiştirilmesine Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verileceğinin düzenlenmesi ve Denizli Çocuk Mahkemesinin yargı çevresini genişleten herhangi bir kurul kararı da bulunmaması karşısında, yargı çevresinin ilçeleri de kapsayacağı şeklinde yorum yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla, Çivril Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararındaki gerekçe isabetli bulunmadığından, görev uyuşmazlığını çözümleyen Denizli 3..Ağır Ceza Mahkemesince, Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararına karşı savcılık itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken farklı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesi yerinde görülmemekle;
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile hırsızlık suçundan sanık R.. D.. hakkında Denizli 3.Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 24/01/2013 gün ve 2013/38 Değişik İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.