Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/36286 E. 2014/21247 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/36286
KARAR NO : 2014/21247
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/25965
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2009
NUMARASI : 2009/952 (E) ve 2009/1254 (K)
SUÇ : Bilişim sistemini kullanmak suretiyle hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya kapsamından, 8.9.2008 günü katılan şirketin Yapı Kredi Bankası Yeni Sanayi Şubesi nezdindeki hesabında bulunan 470 TL nin, hakkında Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilen E.. C..adına kayıtlı wap işlemcisine bağlı .. numaralı IP kullanıcısı tarafından, sanık adına açılı bulunan aynı bankanın kredi kartı hesabına havale edildiği, aynı gün IP numaraları tespit edilmeyen işlemciler tarafından dava dışı M.. Yapı Limited Şirketi hesabından 20 TL ile Y..Ç.. Limited Şirketi hesabından dört ayrı işlemle toplamda 2000 TL nin de sanığın kredi kartı hesabına transfer edilerek bu yolla havale edilen ve sanığın hesabında biriken tutarın aynı gün Şanlıurfa ilinde nakit çekimi ve değişik işyerlerinde alışveriş sırasında kullanıldığı anlaşılmakla;
1-Havale işleminin gerçekleştirildiği hesaba ilişkin sözleşme aslının celp edilerek hesabın hangi tarihte oluşturulduğunun ve sanığın kendi adına açılmış, aynı veya başka bankalar nezdinde farklı hesaplarının bulunup bulunmadığının sorularak, tespiti halinde farklı hesaplarında da benzer türde havale işlemleri yapılıp yapılmadığının araştırılması,
2-Sanığın havale işleminin yapıldığı hesaba ait kredi kartının suç tarihi öncesinde kaybolup kaybolmadığı, sanığın kullanma amaçlı kartını bir başkasına verip vermediğinin tespiti ile, kaybolması halinde ilgili bankaya kayıp kart müracaatında bulunup bulunmadığının araştırılması,
3-İlgili banka tarafından havale edilen tutardan bir kısmının nakit çekiminde kullanıldığının bildirilmesi karşısında, ilgili bankadan, havale edilen paranın ne yolla çekildiğinin sorularak, gişeden çekildiğinin anlaşılması karşısında işleme ilişkin belgelerin istenmesi, ATM’den çekildiğinin anlaşılması halinde ise paraların, çekildiği ana ilişkin kamera görüntülerinin temin edilerek görüntülerdeki kişinin kimliğine dair araştırma yoluna gidilmesi,
4-İlgili banka tarafından havale edilen tutardan bir kısmının değişik işyerlerinde alışveriş sırasında kullanıldığının bildirilmesi karşısında, bu işyerlerinin tespiti ile işlem anında kamera görüntüsü bulunup bulunmadığının sorularak, varlığı halinde, kamera kaydında görüntüsü bulunan kişinin sanık veya başkaca bir kişi olup olmadığının değerlendirilmesi,
5-Suç tarihi olan 8.9.2008 günü başka mağdurların hesaplarından da aynı yönde havale işleminin gerçekleştirildiği anlaşılmakla, bu işlemleri gerçekleştiren IP kullanıcılarının tespit edilerek sanıkla olan bağlantısı üzerinde durulması,
6-Aldırılan bilirkişi raporunda, havale işleminin saat 17.01 de gerçekleştirilmesi, saat 17.32 den itibaren havale edilen tutarların Şanlıurfa ilinde kullanılmaya başlanması üzerine wap kullanıcısının olay günü Şanlıurfa ilinde olduğunun değerlendirildiği yolunda görüş bildirildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın suç tarihinde adına kayıtlı bulunan cep numaralarının tespiti ile baz istasyonlarını da gösterir şekilde görüşme dökümlerinin celp edilerek, bu hususun da üzerinde durulması ile sonucuna göre tüm deliller çerçevesinde sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerekirken, bu konularda kovuşturma genişletilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
7-Sanığın, katılan şirketin banka hesabına internet bankacılığı yoluyla girip, hesabındaki parayı kendi hesabına transfer edip nakit çekiminde ve değişik işyerlerinde pos cihazı kullanmak suretiyle menfaat sağlaması karşısında Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.11.2009 gün ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üzere; eylemin TCK.nun 142/2-e maddesindeki bilişim sisteminin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan şirket vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi gereğince ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine , 16.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.