Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/35797 E. 2014/24234 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/35797
KARAR NO : 2014/24234
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/212231
MAHKEMESİ : Manyas Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2012
NUMARASI : 2012/24 (E) ve 2012/53 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, iftira

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında katılan E.. K..’ya karşı hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme; müşteki F.. Ç..’a yönelik işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme; müşteki M.. Ç..’a yönelik işyeri dokunulmazlığını bozma; katılan H.. T..’na yönelik iftira suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Geceleyin işlenen işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun TCK’nın 116/2-4. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden 116/2. madde ile hüküm kurulması suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
2-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Kanunun 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; sanığın adli sicil kaydına göre en ağırı cezayı gerektiren mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, karar yerinde birden fazla ilamın tekerrüre esas olduğu gösterilmek suretiyle infazda duraksamaya neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. K..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcesinin eklenmesi ve yine hüküm fıkrasından ‘‘58/6. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi gereğince, sanık hakkında hükmolunan cezanın, Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/250 Esas, 2003/659 Karar sayılı ilamı ve bu ilamdaki 765 sayılı TCK’nın 492/1, 61, 81/2 maddeleri gereğince verilen önceki hükümlülüğü nedeni ile mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Müştekiler F.. Ç.. ve M.. Ç..’a yönelen hırsızlık suçu nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Soruşturma aşamasında giderilen zarar nedeniyle TCK’nın 168/1. maddesi uygulanırken indirim oranının 1/2’den fazla olması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. K..’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09/07/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.