Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/3497 E. 2014/3554 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3497
KARAR NO : 2014/3554
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/92038
MAHKEMESİ : Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2011
NUMARASI : 2009/645 (E) ve 2011/307 (K)
KATILANLAR : M.. P.., Y.. Ö.., Şennur ÖZDEMİR
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Katılanlar Y.. Ö.., Ş. Ö. ve M.. P..’nun evlerinden yapılan ya da yapılmaya çalışan hırsızlık eylemleri ile ilgili düzenlenen 20.11.2009 ve 23. 11. 2009 tarihli görgü ve tespit ile olay yeri inceleme ve tespit tutanakları içeriklerine göre, katılanların balkon pencere ve kapılarında zorlama izleri bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanık M.. K.. hakkında katılanlara yönelik eylemleri sebebiyle TCK’nın 151/1 maddesi uyarınca,mala zarar verme suçlarından dava zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
I-Sanık M.. K.. hakkında katılan M.. P..’ya yönelik hırsızlığa teşebbüs ve konut dokunulmazlığının ihlali, katılanlar Y.. Ö.. ve Ş. Ö.ile mağdur E.. B..’a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümler ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/3 maddesine aykırı olarak aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. K.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ”TCK 53/3 maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar” ibarelerinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık M.. K.. hakkında katılanlar Y.. Ö.. ve Ş. Ö. ile mağdur E.. B..’a yönelik hırsızlık, sanık M.. D.. hakkında mağdur E.. B..’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık M.. D..’in adli sicil kaydında gözüken ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karar olduğu ve sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği, yine konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mağdur E.. B..’ın bir zararının bulunmadığı, hırsızlık suçu yönünden ise birleşen 2009/275 esas sayılı dosyanın 12.01.2010 tarihli oturumunda mağdurun alınan beyanında, eşyalarının ve paralarının kısmen iade edildiğini, bu haliyle iadeyi kabul ettiğini belirtmesi de nazara alınarak, sanık hakkında, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; denetim olanağı verecek biçimde karar yerinde tartışılarak, anılan Kanun maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, “daha önceden kasıtlı bir suç işlemesi, zararı gidermemesi” biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına hükmedilmesi,
2-21.11.2009 tarihli yakalama, muhafaza altına alma tutanağı içeriği, mağdur ve katılanların beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, olaydan sonra sanık Mehmet’in hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen Y.. T.. ile birlikte yakalandığında atılı suçları itiraf edip çaldıkları eşyaların bir kısmını rızaen iade edip bir kısmını da yerini söyleyip göstermek suretiyle katılanlar Y.. Ö.. ve Ş. Ö.’in evinden çalınan eşyaları eksiksiz, mağdur E.. B..’ın evinden çalınan eşyaların ise kısmen iadesini sağladıkları, mağdur E.. B..’ın birleşen 2009/275 esas sayılı dosyanın 12.01.2010 tarihli oturumunda alınan beyanında, eşyalarının ve paralarının kısmen iade edildiğini, bu haliyle iadeyi kabul ettiğini belirtmesi de nazara alınarak katılanlar Y.. Ö.. ve Şennur Özdemir ile mağdur E.. B..’ın zararlarının soruşturma aşamasında giderildiği ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla; sanık M.. K.. hakkında katılanlar Y.. Ö.. ve Şennur Özdemir ile mağdur E.. B..’a yönelik hırsızlık, sanık M.. D.. hakkında mağdur E.. B..’a yönelik hırsızlık suçlarından haklarında TCK’nın 168/1 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Kabule göre de; Sanık M.. K.. hakkında katılanlar Y.. Ö.. ve Ş. Ö. ile mağdur E.. B..’a yönelik hırsızlık suçlarından hakkında temel ceza belirlenirken, TCK’nın 62 maddesi ile uygulama sırasında hesap hatası sonucu sonuç cezanın ”1 yıl 9 ay 20 gün” hapis cezası yerine ” 1 yıl 11 ay 20 gün” hapis cezası olarak fazla belirlenmesi,
4-Katılanlar Y.. Ö.. ve Ş. Ö. ile mağdur E.. B..’a yönelik hırsızlık suçlarından mahkum olduğu uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık M.. K.. hakkında TCK’nın 53/3 maddesine aykırı olarak aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanmasına karar verilmesi,
5-Suç tarihinde 18 yaşını doldurmadığı anlaşılan sanık M.. D.. hakkında, mağdur E.. B..’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerde TCK’nın 53/1 maddesinde sayılan haklardan yoksun bırakılmasına karar verilerek aynı maddenin 4. fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar M.. K.. ve M.. D.. müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.