Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/34700 E. 2014/7630 K. 05.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/34700
KARAR NO : 2014/7630
KARAR TARİHİ : 05.03.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/201132
MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2013/168 (E) ve 2013/280 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
CMK’nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, müşteki kurum vekilinin şikayet dilekçesi ile sanığın cezalandırılmasını istediği, kararı temyiz etmekle de davaya katılma iradesini ortaya koyduğu ve mahkemece duruşma günü tebliğ edilmeden tensiple hüküm verildiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müşteki Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin davaya katılmasına ve vekilinin katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle, katılan vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında açılan kamu davası üzerine iddianamenin kabulü ile kovuşturma evresinin başlaması nedeniyle CMK’nın 175. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma günü belirlenerek, hazır bulunması gereken kişilerin çağrılması ve CMK’nın 182 ve devamı maddeleri gereğince de duruşma yapılması gerektiği gözetilmeden, duruşma açılmadan tensip kararı ile dosya üzerinden yazılı şekilde kararı verilmesi,
2-Ceza Yargılama Yasasında mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesinin “ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek” hâllerle sınırlı olarak uygulanabileceği, bu hâller dışında, mutlaka sanığın sorgusunun yapılmasının gerektiği gözetilmeyip, sanığın savunması yöntemince saptanmadan hüküm kurulması,
3-Kaçak elektrik tespit tutanağında “borcundan dolayı elektriği kesilen sayaçtan elektrik kullanıldığının” belirtilmesi karşısında; kurumda enerjisi kesik olduğuna dair kayıt bulunan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alındığında, karşılıksız faydalanma kastının bulunup bulunmadığının belirlenmesi yönünden, sayacın hangi tarihte elektriğinin kesildiği tespit edildikten sonra, bilirkişi aracılığıyla suç tutanağının düzenlendiği evdeki kurulu güç ile sayaçtaki tüketim miktarının, sayacın elektriğinin kesildiği tarihe göre karşılaştırılması yapılarak, tespit edilen kurulu güç ile sayaçta okunan tüketim miktarının orantılı olup olmadığı ve sayaca herhangi bir müdahalenin de bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre; müdahalenin varlığının tespiti halinde, 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın, normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız kaçak kullanım bedelini ödeyerek katılan kurumun zararını giderip gidermediği araştırılarak, gidermediği takdirde, “normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız kaçak kullanım bedelini ödeyerek şikayetçi kurumun zararını giderdiği takdirde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.03.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.