Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/3382 E. 2014/29032 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3382
KARAR NO : 2014/29032
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/82052
MAHKEMESİ : Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2011
NUMARASI : 2009/219 (E) ve 2011/927 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanıklar Ö.. B.., K.. T.., S.. S.., U.. Ç.. ve M.. C.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
Sanık M.. C..’un mükerrir olması nedeniyle hakkında TCK’nın 51 ve CMK’nın 231. maddelerinin uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 27-28-31/01/2009 yerine 31/01/2009 olarak eksik yazılması, yerinde tamamlanması mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması ve katılanın aşamalardaki beyanları, özellikle sanık Ö.. B..’un kolluk ifadesi ile sanıklar K.. T.., S.. S.. ve M.. C..’un soruşturma aşamasındaki ifadelerinden, sanıklardan U.. Ç..’nın, farklı tarihlerde hırsızlık yapan sanıklardan ilkin 270 TL. bedelle, sonra 350 TL. bedelle suça konu eşyaları satın almak suretiyle suç eşyasını satın alma veya kabul etme suçunu iki kez işlediği gözetilmedenç bir suçtan mahkumiyetine karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmelerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Aşamalardaki diğer sanık savunmaları ve dosya kapsamına göre sanık M.. C..’un, katılana yönelik olarak sadece 27-28.01.2009 tarihindeki tamamlanmış tek hırsızlık eylemine iştirak ettiği gözetilmeden hakkında uygulanma yeri olmayan zincirleme suç hükümlerini düzenleyen TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması;
2-Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıklar Ö.. B.., K.. T.., S.. S.. ve M.. C..’un 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 53/3 fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ö.. B.. ve M.. C.., K.. T.. ve S.. S.. müdafilerinin ve sanık U.. Ç..’nın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık M.. C.. hakkında kurulan hüküm fıkrasından TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması ile sanığın neticeten 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılması suretiyle ve sanıklar Ö.. B.., K.. T.., S.. S.. ve M.. C.. hakkında kurulan hüküm fıkralarından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak, yerlerine ” TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin ayrı ayrı eklenmesi ve yine tüm sanıklar için kurulan hüküm fıkrasından yargılama giderlerinin müteselsilen alınmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ”sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanıklar A.. D.., O.. Y.. ve A.. K.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince:
Sanık A.. D..’in ve O.. Y..’ın adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas eski hükümlülükleri bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmelerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın aşamalardaki tüm ifadelerinden, özellikle sanık Ö.. B..’un kolluk ifadesi ve diğer sanıklar K.. T.., S.. S.. ve M.. C..’un soruşturma aşamasındaki ifadelerinden, katılana yönelik ilk hırsızlık eyleminin 15.01.2009 tarihinde işlendiği ve bunun üzerine katılanın kolluğa başvuruda bulunduğu; bilahare katılanın aynı yerde bulunan inşaat malzemelerine yönelik olarak sanıklar tarafından ikinci ve üçüncü kez hırsızlık eyleminde bulunulduğu ve tamamlandığı; son kez de 31.01.2009 tarihinde ise hırsızlık eylemi sırasında sanıkların bir kısmının kolluk görevlileri tarafından yakalandıkları; yukarıda isimleri belirtilen sanık ifadelerinden de anlaşılabileceği gibi, 27.01.2009 tarihindeki ilk eylemin sanıklardan Ö.. B.., K.. T.. ve S.. S.. tarafından gerçekleştirildiği ve sanıkların elde ettikleri hırsızlık mallarını sanık K.. T..’nin, sanıklardan O.. Y..’dan temin ettiği .. plakalı kamyonet ile suç eşyasını satın alan sanık U.. Ç..’ya götürerek 270 TL’ye sattıkları; ikinci eylemin 27-28.01.2009 tarihinde sanıklar Ö.. B.., A.. K.. ve M.. C.. tarafından gerçekleştirildiği ve sanıkların elde ettikleri hırsızlık mallarını sanık M.. C..’un önceden kiralamış olduğu …plakalı H.marka araçla sanıklardan U.. Ç..’ya götürerek 350 TL.’ye sattıkları; son olarak 31.01.2009 tarihinde bu kez sanıklardan A.. D.., K.. T.., S.. S.. ve O.. Y..’ın aynı yerden, sanık O.. Y..’a ait … plakalı araca çaldıkları malları yükledikleri sırada ihbar alan kollukça yakalandıkları böylece; sanık Ö.. B..’un iki ayrı tamamlanmış hırsızlık eylemine katıldığı, sanıklar K.. T.. ve S.. S..’ın biri tamamlanmış biri teşebbüs aşamasında kalmış iki ayrı hırsızlık eylemine katıldıkları, sanıklardan A.. K.. ile M.. C..’un sadece bir hırsızlık eylemine katıldıkları ve aynı şekilde sanık A.. D..’in de sadece, teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık eyleminde yer aldığı ve mahkemece oluşa ilişkin değerlendirmede hataya düşüldüğü anlaşılmakla; bu tespitlere göre sanık A.. K.. hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması; sanık A.. D.. hakkında ise teşebbüs aşamasında kalan eylemi nedeniyle TCK’nın 35/1. maddesinin uygulanmaması ve aynı yasanın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle sanıklara fazla ceza tayini;
2-Yukarıda anlatıldığı şekilde ve sanıklardan S.. S.. ve K.. T..’nin aşamalarda alınan savunmalarına göre, sanık O.. Y..’ın ilk hırsızlık eylemine suçta kullanılacağını bilerek 35 CYY 30 plakalı kamyonetini vermek suretiyle suçun işlenmesine yardım ettiği ve teşebbüs aşamasında kalan 31.01.2009 tarihli hırsızlık eylemine de bizzat katıldığı gözetilerek, denetime olanak verecek şekilde tamamlanan eyleminden dolayı TCK’nın 142/1-b, 39 maddeleriyle, teşebbüste kalan eyleminden dolayı TCK’nın 142/1-b, 35 maddeleriyle uygulama yapılarak ağır olan cezaya TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması,
4-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 27-28-31/01/2009 yerine 31/01/2009 olarak eksik yazılması,
5-Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıklar Ö.. B.., K.. T.., S.. S.. ve M.. C..’un 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet,vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 53/3 fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
6-5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar A.. D.. ve A.. K..’ın müdafileri ve sanık O.. Y.. ile müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.