Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/33797 E. 2014/22160 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/33797
KARAR NO : 2014/22160
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/214512
MAHKEMESİ : K.. M..
TARİHİ : 03/05/2012
NUMARASI : 2010/307 (E) ve 2012/733 (K)
SUÇ : Hırsızlık, iftira

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar S.. Ö.. ve S.. Ö.. hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Mağdurun soruşturma aşamasında alınan 19.03.2010 tarihli beyanında sanıkların işyerinden altın bileziği aldığını kamera kayıtlarından gördüğünü, olayı polise bildirdiğini, yapılan araştırmada bileziğin bulunamadığını ifade etmesi karşısında sanıklara atılı hırsızlık suçu tamamlandığı halde teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından; kasten işledikleri hırsızlık suçundan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıklar hakkında TCK’nın 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemesi ve sanık S.. Ö.. hakkında tekerrüre esas alınacak ilamın infaz aşamasında belirlenebilecek olması bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık S.. Ö..’ın tekerrüre esas alman hükümlülük kararında miktar itibariyle kesin nitelikte adli para cezasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmayacağının gözetilmemesi,
2- İştirak halinde suç işleyen sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken, müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilerek 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. Ö.. müdafiinin ve sanık S.. Ö..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık S.. Ö.. hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “…Kartal 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/471 esas 2007/467 karar sayılı dosyasında belirtilen 300 TL adli para cezasının 07.08.2007 tarihinde infaz edildiği ve infaz tarihinden itibaren 3 yıllık süre dolmadan bu suçu işleidği anlaşıldığından miikerrir hükümlerin uygulanması gerektiğinden….” ve “Yargılama giderinin mahkum olan sanıklardan müştereken ve müteselsilen alınmasına” cümlesi çıkarılarak, yerine “yargılama giderinin sanıklardan payları oranında alınmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sanık S.. Ö.. yönünden şartla tahliye süresine eklenecek süre yönünden kazanılmış hakkının korunmasına,
II-Sanık A.. Y.. hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Sanığın başka suçtan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın yokluğunda yargılamaya devamla son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Y..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.