Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/33774 E. 2014/29279 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/33774
KARAR NO : 2014/29279
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/217027
MAHKEMESİ : Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2012
NUMARASI : 2007/74 (E) ve 2012/103 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak, iftira

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.01.2013 tarih ve 2012/1142 esas 2013/ 17 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nın 119. maddesi kapsamında nitelikli konut dokunulmazlığını bozma suçu, 5271 sayılı CMK’nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan; uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı gözetilmeyerek, sanığa ait 3 ilamın tekerrür uygulamasına esas alınması suretiyle infazda tereddüde sebebiyet verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık O.. A.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden 58. maddeye ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine “5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi gereğince, sanık hakkında hükmolunan cezanın, İzmir 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.12.2004 gün ve 2004/524 esas 2004/1051 karar sayılı ilamı uyarınca önceki hükümlülüğü nedeni ile mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, infazdan sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın kullandığı kimlik bilgilerinin gerçek kişiye ait olmadığının anlaşılması karşısında; eylemi 5237 sayılı TCK’nın 206/1 maddesindeki suçu oluşturduğu halde aynı Yasanın 267/1 maddesi ile uygulama yapılması,
2-Sanığın işlediği hırsızlık suçları nedeniyle yakalanıp karakola götürüldüğü ve isminin A. A. olduğunu söyleyerek aynı gün iki farklı olayla ilgili ifade verdiği, daha sonra parmak izi incelemesi sonucu gerçek kimliğinin tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanma olanağı olup olmadığı tartışılmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,
3-5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı gözetilmeyerek, sanığa ait 3 ilamın tekerrür uygulamasına esas alınması suretiyle infazda tereddüde sebep olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık O.. A.. müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 23.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.