YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/32748
KARAR NO : 2014/21605
KARAR TARİHİ : 18.06.2014
Tebliğname No : 2 – 2012/217349
MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2012
NUMARASI : 2011/70 (E) ve 2012/524 (K)
SUÇ : Hırsızlık
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
21/06/2010 tarihli olay yeri inceleme raporu içeriğine göre, sanık hakkında TCK’nın 151/1. maddesi uyarınca, mala zarar verme suçundan dava zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Y.C.G.K.’nın 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı olmadığından. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel aldığından, TCK’nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptaması gerektiğinden tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Suç tarihinde güneşin doğuş saatinin 05:39 olması ve gece vaktinin TCK’nun 6/1-e maddesi gereği 04:39 ‘a kadar devam etmesi karşısında suçun işlenme saatinin 04:20 olması da dikkate alındığında suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nun 143. maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, hükmedilen kısa süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.