Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/31692 E. 2014/19672 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/31692
KARAR NO : 2014/19672
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/306646
MAHKEMESİ : Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2011
NUMARASI : 2010/315 (E) ve 2011/287 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen kararın, 19.09.2011 tarihinde sanığın askerlik yaptığı bölük komutanlığına evrak memuru imzasına tebliğ edildiği, sanık müdafiinin 30.09.2011 tarihli eski hale getirme ve temyiz dilekçesinde, tebligatın sanığa 21.09.2011 tarihinde ulaştığını, ancak tebliğ tarihi olarak 19.09.2011 kabul edilse bile temyiz süresinin bitim tarihi olan 26.09.2011 tarihinde sanığın, Disiplin Mahkemesi tarafından verilen 10 günlük oda hapsinin infaz edilmek üzere disiplin cezaevine konulduğunu, eski hale getirme ve temyiz dilekçesinin verildiği 30.09.2011 tarihinde dahi engelin ortadan kalkmadığını belirterek eski hale getirme talebinin kabulüyle temyiz başvurusunun işleme konulmasını talep ettiği, K.K.K. Özel Koruma Tabur Koruma Komutanlığı İkamet Koruma Bölük Komutanlığı’nın 27.10.2011 tarihli yazısı ile de sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği hususun doğrulandığı anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK’nın 40 ve 42. maddeleri gereğince eski hale getirme talebinin kabulü ile temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun talimat mahkemesince alınan 07.03.2011 tarihli ifadesinde, çalınan paraların kendisine iade edilmediğini beyan ettiği, sanığın talimat mahkemesince alınan 03.05.2011 tarihli savunmasında mağdurun zararını karşılamak istediğini beyan ettiği, dosya temyiz aşamasındayken sanık müdafiinin 30.07.2013 tarihli dilekçesine eklediği “makbuz ve ibraname” başlıklı, mağdur tarafından imzalanan 02.06.2011 tarihli dilekçede ise “…davaya konu olaylardan kaynaklanan tüm zararlar 02.06.2011 tarihinde tarafıma ödenmiş olup K.. B..’ten hiç bir alacağım kalmadığını beyan ederim” şeklinde ifadenin bulunduğu anlaşılmakla, durumun araştırılarak sonucuna göre hırsızlık suçu açısından TCK’nın 168/2.maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçunun niteliği gereği giderilmesi gerekli somut (maddi) bir zarar bulunmadığı, sanığın suç tarihinde sabıkasız olduğu, tayin edilen hapis cezasının, sanığın tekrar suç işlemeyeceği yolunda kanaate ulaşılması nedeniyle ertelendiği hususları birlikte değerlendirildiğinde; daha lehe olduğuna kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının da anılan nedenlerle oluştuğu gözetilmeden, dosya kapsamına uygun düşmeyen “zarar giderilmediğinden” gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. B.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.