Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/31585 E. 2014/6996 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/31585
KARAR NO : 2014/6996
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/62641
MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2012/364 (E) ve 2012/997 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hükümlü T.. Ö..’in aşamalarda alınan savunmasında suç tarihinde saat 05:00 sıraları hırsızlık suçunu işlediklerini belirtmesi ve suç tarihi olan 07.07.1999 günü de güneşin saat 05:26’da doğduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesine uygun olarak, eylemin geceleyin işlendiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden, karşılaştırma yapılırken 5237 sayılı TCK’nın 143 ve 116/4. maddeleri ile uygulama yapılması,
2-5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Kanunun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 492/1-son, 522(pek fahiş),59, 2253 sayılı Kanunun 12/2,38. maddelerinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; hükümlü T.. Ö..’in, arkadaşları İ. E.. ve A. B.. ile birlikte, 07.07.1999 günü gündüz sayılan vakitte saat 05:00 sıraları müştekinin işyerinin camını kırıp, içeriden 10 adet cep telefonu çalması şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/2,62. maddelerine uyan hırsızlığın yanı sıra, aynı Kanunun 116/2, 119/1-c, 31/2, 62, 151/1,31/2, 62. maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu değerlendirilip, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Kanunun yeniden belirlenmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
3-Önceki kesinleşen 21.06.2001 tarih ve 2001/195 Esas, 2001/856 sayılı kararın hükümlü lehine olduğunun kabul edilmesi halinde, “önceki hükmün aynen infazına” karar verilmesi yerine, yazılı şekilde yeniden hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü T.. Ö.. müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.