Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/30701 E. 2014/31162 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/30701
KARAR NO : 2014/31162
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

Tebliğname No : 6 – 2012/189817
MAHKEMESİ : Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2008
NUMARASI : 2007/663 (E) ve 2008/882 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, suç eşyasının satın alınması ya da kabul edilmesi

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık D.. B.. hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanması gerektiği dikkate alınmamak suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık D.. B..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesi ile ilgili hüküm fıkrası çıkarılarak yerine ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar A.. D.. ve Ö.. E.. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Müştekiler A.. Y.. ve D.. A..’ın ikametlerine girmek için pencerelerine zarar verildiği olay yeri inceleme tutanaklarından anlaşıldığından zamanaşımı süresi içerisinde mala zarar verme suçundan işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Gerekçeli kararın sanık Ö.. E..’na tebliğ tarihinde başka suçtan cezaevinde olduğu anlaşılmakla, Tebligat Yasanın 19 ve Tüzüğün 25. maddesine göre, sanık Ö.. E..’na yapılan tebligatın bu düzenlemeye uygun olmadığı ve temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık Ö.. E.. hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç eşyası kabul etmek suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık Durmuş’un işyerinde, olaydan iki gün sonra yapılan aramada, müştekilerin ikametlerinden çalınan cep telefonlarının ele geçirildiği, Durmuş’un suça konu cep telefonlarını ve dava dışı diğer suça konu eşyaları sanıkların getirdiklerini, arama yapılan günde geleceklerini kolluk görevlilerine söylemesi üzerine, kolluk görevlilerinin işyerinde bekledikleri sırada sanıklar Abdullah ve Ömer’in gelmesi üzerine sanıkların yakalandıkları, sanık Ömer’in üzerinden müşteki Zekeriya’nın ikametinden çalınan gümüş kolye ele geçirildiği, hırsızlık eylemlerinin gerçekleştirildiği zaman ile suça konu çalınan eşyaların bulunma zaman aralığı, sanıkların soruşturma aşamasında müdafii eşliğinde verdikleri savunmalarında birbirlerini suçlamalarına ilişkin beyanları, sanık Durmuş’un savunması, olay yeri inceleme tutanakları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında sanıkların hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını işlediklerinin anlaşılması karşısında, eylemlerinin nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan uygulama yapılması,
2- Kabule göre;
a-Sanıklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından açılan kamu davasında, sanıkların üzerine atılı suçun vasfının değiştiği kabul edilerek TCK’nın 165/1. maddesi uyarınca hırsızlık malını bilerek satın almak suçundan mahkumiyetine karar verildiği halde ayrıca hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından beraatlarına karar verilmesi suretiyle aynı suçtan iki ayrı hüküm kurulması,
b-TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanması gerektiği dikkate alınmamak suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ö.. E.. ve sanık A.. D..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son. maddesinin gözetilmesine, 10.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.