Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/2974 E. 2014/4432 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2974
KARAR NO : 2014/4432
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/133543
MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2011
NUMARASI : 2010/359 (E) ve 2011/51 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların Cumhuriyet savcısı huzurunda müdafi eşliğinde verdikleri ifadelerinde, müştekiye ait otomobile açık olan kapısından girerek suça konu oto teybini çaldıklarını beyan ettikleri; 02/05/2010 tarihli olay yeri inceleme raporunda ise, kapı ve pencerelerde zorlama olmadığının ve sol ön kapı camının müşteki tarafından açık bırakıldığının belirtilmesine rağmen müştekinin emniyetteki ifadesinde aracın kapılarını kilitlediği hususunu iyi hatırladığını ifade ettiği anlaşılmakla; öncelikle, suçun işlendiği otomobilin kapılarının açık olup olmadığına ilişkin delillerin karar yerinde tartışılarak bu çelişkinin giderilmesine çalışılması; kapıları kilitli olan otomobilden teyp çalındığının kabulü halinde, sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b; kapıların açık bırakıldığının kabulü halinde ise, suça konu oto teybinin araç göğsüne monteli olup buradan sökülerek çıkartıldığının belirlenmesi durumunda TCK’nın 142/1-e, teybin kızaklı olduğunun belirlenmesi halinde ise, TCK’nın 141/1. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi;
2-Sanık S.. Y..’ın aşamalardaki beyanlarında hırsızlık eylemini saat 21:00 sularında gerçekleştirdiklerini belirttiği; diğer sanık M.. B..’ün ise Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde suçu saat 23:00 – 23:30 sularında işlediklerini belirtmesine karşın, mahkemedeki ifadesinde bu beyanından rücu ettiği; Didim ilçesinde 28/04/2010 tarihinde güneşin 20:02’de battığı; 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 21:02’den önceki zaman diliminin gündüz vakti olarak kabul edilmesinin gerektiği anlaşılmakla; suçun hangi zaman dilimi içerisinde işlenmiş olduğuna ilişkin olarak sanık S.. Y..’ın beyanına yeniden başvurulup çelişkinin giderilmesine çalışılması; suçun işlendiği anın hangi zaman dilimine isabet ettiğine ilişkin delilerin karar yerinde tartışılarak, hırsızlık suçu nedeniyle, sanıklar hakkında TCK’nın 143/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının buna göre belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi;
3-5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesine aykırı olarak, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık M.. B.. hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının aynı yasanın 50/1. maddesi uyarınca adli para cezası ya da seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi;
4-5395 sayılı Yasanın 35. maddesine aykırı olarak, gerekçesi gösterilmeksizin suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan sanık M.. B.. hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmadan, 13/06/2010 tarihinde işlediği başka bir suç nedeniyle alınan farik ve mümeyyizlik raporunun onaylı bir örneğinin dosyaya eklenerek bu raporun esas alınması sureti ile hüküm kurulması;
5-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 28/04/2010 yerine hatalı olarak 29/04/2010 şeklinde gösterilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar M.. B.. ve S.. Y.. müdafilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.