Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/2677 E. 2014/6912 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2677
KARAR NO : 2014/6912
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/69670
MAHKEMESİ : Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/11/2011
NUMARASI : 2010/133 (E) ve 2011/74 (K)
SUÇ : Hırsızlık, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar Ş.. Ç.. ve İ.. Y.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin aşamalarda tutarlılık taşıyan beyanlarında ikametinde hırsızlığın olduğunu ve aracının yerinde olmadığını saat 08:00 sıralarında uyandığında farkettiğini ifade etmesi ve sanıkların atılı suçu işlediklerini kabul etmemeleri karşısında eylemin gece saatlerinde gerçekleştiğine ilişkin kesin delil olmamasına rağmen TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılarak sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
2- Sanık Ş.. Ç..’un tekerrüre esas alınan Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2008 gün ve 2008/126-810 sayılı ilamının kesinleşme tarihinin 21.11.2008 olması ve yargılamaya konu olayın bu tarihten önce 05.08.2008 tarihinde gerçekleşmiş olması nedeniyle tekerrür koşullarının oluşmadığının düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. Y.. müdafiinin ve sanık Ş.. Ç..’un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık Ş.. Ç.. hakkında hüküm fıkrasından TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler ile her iki sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan ceza kısımları çıkartılarak yerine ”Sanık hakkında hırsızlık suçundan TCK’nın 142/2-d maddesi uyarınca hükmolunan 3 yıl hapis cezasından aynı Yasanın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına” cümleleri ayrı ayrı eklenmek suretiyle suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar Ş.. Ç.. ve İ.. Y.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; konut dokunulmazlığını ihlal suçunun sanıklar Ş.. Ç.. ve İ.. Y.. tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin aşamalarda tutarlılık taşıyan beyanlarında ikametinde hırsızlığın olduğunu ve aracının yerinde olmadığını saat 08:00 sıralarında uyandığında farkettiğini ifade etmesi ve sanıkların atılı suçu işlediklerini kabul etmemeleri karşısında eylemin gece saatlerinde gerçekleştiğine ilişkin kesin delil olmamasına rağmen TCK’nın 116/4. maddesi uyarınca artırım yapılarak sanıklar Ş.. Ç.. ve İ.. Y.. hakkında fazla ceza tayini,
2-Sanık Ş.. Ç..’un tekerrüre esas alınan Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2008 gün ve 2008/126-810 sayılı ilamının kesinleşme tarihinin 21.11.2008 olması ve yargılamaya konu olayın bu tarihten önce 05.08.2008 tarihinde gerçekleşmiş olması nedeniyle tekerrür koşullarının oluşmadığının düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. Y.. müdafiinin ve sanık Ş.. Ç.. temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
III-Sanık K.. B.. hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre, sanık K.. B..’ın 12.12.2013 tarihinde öldüğünün anlaşılması, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK’nın 05.03.2013 günlü, 2012/1-1560 esas ve 2013/81 karar sayılı ve aynı günlü 2013/8-131 esas ve 2013/75 karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, temyiz incelemesinden önce sanığın ölmesi hâlinde, müsadereye tâbi eşya olsa bile 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesi uyarınca, hükmün bozulmasıyla yetinilmesi, müteakip işlemlerin ise; mahkemesince yapılması gerektiğinin gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. B..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.