Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/2598 E. 2014/4904 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2598
KARAR NO : 2014/4904
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/106869
MAHKEMESİ : Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2010
NUMARASI : 2010/7 (E) ve 2010/591 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermek, işyeri dokunulmazlığını bozmak

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın suça konu telefonu tanık Y.. K..’un işyerine daha sonra babasının gelip alacağını söyleyerek bıraktığı bu tarihten 8-9 gün sonra sanığın babası olan tanık K.. D..’ın telefonu tanığın işyerinden aldığı, suça konu telefona hattın takılması ile çalıntıdır mesajı gelmesi üzerine tanık Kadir’in telefonu polise teslim ederek müştekiye iadesini sağlamış olması karşısında kısmi iade nedeniyle müştekinin rızası sorularak, sanık hakkında TCK’nın 168/1-4. maddesinin uygulama koşullarının tartışılmaması,
2-Mala zarar verme suçunun yasal tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü, mahkemece suç tarihinde 18 yaşını bitirmediği ve adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ilamlar olduğu anlaşılan sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK 50/3. maddesi gereğince TCK’nın 50/1. maddesinde ön görülen adli para cezası ya da diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
3-YCGK’nın 16.04.2013 günlü, 2012/6-1307 esas ve 2013/151 sayılı kararı uyarınca iddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre; sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, iddianame de düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık O.. D.. müdafiin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.