Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/25098 E. 2014/29137 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25098
KARAR NO : 2014/29137
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/123507
MAHKEMESİ : Tarsus 1.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/01/2013
NUMARASI : 2012/774 (E) ve 2013/42 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında düzenlenen 09.06.2008 tarihli tutanakta abonesiz kullanım yapıldığının bildirildiği, yapılan keşif sonucunda alınan 15.06.2009 tarihli bilirkişi raporunda günlük elektrik kullanımının 10.6 kwh saat olduğu, 34 günde ise 72 kwh saat elektrik kullanıldığı ve bu kullanımın çok düşük olduğunun belirtildiği, 01.06.2010 tarihli ek bilirkişi raporunda günlük tüketim olan 2.11 kwh’in, kurulu güce göre hessaplanan günlük oranın 1/5’i kadar olduğunun bildirildiği, 05.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda sanığın 1 ay dışarıda kaldığı süre hesaplandığında günlük tüketimin 2.63 kwh olduğu ve bunun yine kurulu gücün altında kaldığının bildirilmesine rağmen, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına ve tutanak tanıklarının ifadelerine itibar edilerek, “sanığın atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı” şeklindeki hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 02.07. 2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alındığında, “yapılan değişiklikle amaçlanan bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, öncelikle, olay nedeniyle doğan zararın giderilip giderilmediği kesin olarak belirlenip, giderilmemiş olması halinde anılan Kanunun Geçici 2. maddesi gereğince; sanığa “süresi içinde doğan zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği hususuna” dair bildirimde bulunalarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.