Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/24089 E. 2014/26632 K. 24.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24089
KARAR NO : 2014/26632
KARAR TARİHİ : 24.09.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/399285
MAHKEMESİ : Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2011
NUMARASI : 2011/24 (E) ve 2011/130 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
I-Tanık Erkan’ın mahkemedeki beyanlarında “suçu tefrikli sanıklar Aliş, Murat ve kendisinin işlediğini, suça konu kabloları Telekom deposundan çaldıktan sonra tekrar gelip almak üzere yakındaki dere yatağına bıraktıklarını ve kendisinin buradan ayrıldığını, ancak daha sonra tefrikli sanıklar Aliş ve Murat’ın yanlarına sanık Ercan’ı da alarak tekrar dere yatağına gittiklerini ve telleri alacakları sırada yakalandıklarını “beyan etmesi, sanığın da tüm aşamalardaki savunmalarında “ suça iştirak etmediğini, tefrikli sanıklar Aliş ve Murat’ın dere yatağında bakır kablo olduğunu, bunları satacaklarını, yardımcı olup olamayacağını sorduklarını, kendisinin de sadece paraya ihtiyacı olduğu kabul ettiğini, birlikte dere yatağına gittiklerinde ise yakalandıklarını “beyan etmesi, sanığın bu savunmasının aksinin ispat edilemediği gibi isnat edilen hırsızlık suçunu işlediğine veya diğerlerinin işledikleri hırsızlık suçuna herhangi bir surette iştirak ettiğine dair somut delilin de bulunmaması karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 165/1 madde ve fıkrası bağlamında tartışma ve değerlendirme konusu yapılması gerekirken, yazılı biçimde cezalandırılmasına karar verilmesi,
II-Kabule göre de;
1-Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının ertelenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin hükmolunan ceza miktarından az olamayacağı gözetilmeyerek 1 yıllık denetim süresinin belirlenmesi;
2-TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK’nın 53/4 maddesi uyarınca uygulanmayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. Ç.. müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.