Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/22763 E. 2014/31850 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22763
KARAR NO : 2014/31850
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/120719
MAHKEMESİ : Nurdağı Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2012
NUMARASI : 2012/660 (E) ve 2012/847 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK’ nın 223/4 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın 5352 sayılı Adli Sicil Kanunun 6/2 maddesi uyarınca adli sicile kaydedilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş; katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321 nci maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak; bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Yasa’nın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından “Karşılıksız yararlanma suçundan ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilen sanığın, yeniden bu etkin pişmanlık hükmünden yararlanmamaları amacıyla karşılıksız yararlanma suçuna ilişkin hükümlerin ADLİ SİCİLDE BUNLARA MAHSUS BİR SİSTEME KAYDEDİLMESİNE” dair bölümün çıkarılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Katılan idare tarafından dosyaya gönderilen 11.04.2008 tarihli yazıda sayacın mühürlenmediğini ve mühürleme tutanağının bulunmadığını bildirildiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Ceza Genel Kurulu’nun 07.02.2012 gün ve 397-25 sayılı kararında da belirtildiği üzere; katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi için, ceza davasının mahkumiyetle sonuçlanması ve katılanın kendisini hukuki yardımından yararlandığı bir vekille temsil ettirmesi yeterli olup, ayrıca vekilin duruşmaları takip etmesi zorunluluğu bulunmadığı gözetilmeden, duruşmaya da girdiği anlaşılan katılan vekiline maktu vekalet ücreti verilmesi yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Ş.. ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13.11.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.