Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/1919 E. 2014/4055 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1919
KARAR NO : 2014/4055
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/115999
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2010
NUMARASI : 2009/2565 (E) ve 2010/1827 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3. maddesinin hükmolunan her bir ceza için ayrı ayrı uygulanması gerektiği gözetilmeden ve kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. C.. müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, kurulan hükümden sonra gelmek üzere ”TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozmak suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Aşamalardaki katılan beyanları ve dosya kapsamına göre, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan dolayı aynı suça iştirak eden fail sayısı dikkate alınarak sanık hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
2- Suç tarihi itibarıyle 65 yaşını bitirmiş olup adli sicil kaydında hüküm tarihlerinden itibaren suç tarihine kadar 5 yıl geçmiş olması nedeniyle silinme koşulları oluşmuş erteli mahkumiyet kayıtları bulunan sanık hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların, yaşı gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, 50/1 maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
3- Kabule göre,
5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3. maddesinin hükmolunan her bir ceza için ayrı ayrı uygulanması gerektiği gözetilmeden ve kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. C.. müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.