Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/1910 E. 2014/4056 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1910
KARAR NO : 2014/4056
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/115812
MAHKEMESİ : Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2010
NUMARASI : 2009/308 (E) ve 2010/353 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, suç eşyasının kabul edilmesi

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Suça sürüklenen çocuk M.. T.. suç eşyasının kabul edilmesi suçundan, suça sürüklenen çocuk T.. İ.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda ceza sorumluluğu olan ve bu suçlardan mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuklar hakkında anılan Yasanın 5/1-a maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilmesi,
2- 5271 sayılı CMK.’nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan suça sürüklenen çocukların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar M.. T.. ve T.. İ.. müdafilerinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Kanunun 5. Maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün karardan çıkarılması ve yine hüküm fıkrasından yargılama giderlerinin dayanışmalı alınmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ”sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

B-Sanık T.. İ.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk Tayyib’in daire önünde bulduğu anahtar ile kapıyı açtığı yönündeki ikrarı doğrultusunda, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 142/2-d. maddesinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiği gözetilmeden TCK’nın 142/1-b maddesi uygulanarak yazılı şekilde ceza tayini;
2- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda ceza sorumluluğu olan ve bu suçlardan mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuk hakkında anılan Yasanın 5/1-a maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilmesi,
3- 5271 sayılı CMK.’nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan suça sürüklenen çocukların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk T.. İ.. müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.