Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/18380 E. 2014/21105 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18380
KARAR NO : 2014/21105
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/287160
MAHKEMESİ : Balıkesir 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/02/2011
NUMARASI : 2010/441 (E) ve 2011/81 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I) Sanık C.. K.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, koşullu salıverilen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık C.. K..’nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm bölümündeki TCK 53. maddesi ile ilgili bölümlerin çıkartılarak, yerine “TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II) Sanık C.. K.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesinde;
Her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle en üst oranda artırım yapılması ile ilgili mahkeme takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki (3) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış,diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suç tarihinde yaz saati uygulamasına göre, güneşin Balıkesir ilinde saat 05:36’da doğduğu, dosya arasında bulunan 17.06.2010 tarihli Olay Bilgileri Tutanağı’na göre Jandarma Karakolu’na suç ihbarının saat 04:37’de yapıldığı; aynı tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağı, yakalama üst arama tutanağı ve muhafaza altına alma tutanaklarına göre de sanık C.. K..’nın saat 04:30’da mağura ait araç içinde yakalandığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; anılan tutanaklar arasındaki suç saatine ilişkin çelişkinin giderilerek sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi ile uygulama yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi yerine, TCK’nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
2- Suç teşebbüs aşamasında kaldığı halde sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinin uygulanması,
3- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, koşullu salıverilen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık C.. K..’nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, (1) nolu bozma nedeninin kararı temyiz etmeyen sanık M.. Ö..’a sirayetine, 12.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.