Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/18243 E. 2014/17920 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18243
KARAR NO : 2014/17920
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/296828
MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/03/2011
NUMARASI : 2009/510 (E) ve 2011/103 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar hakkında mala zarar verme ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların tekerrüre esas eski hükümlülükleri bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, haklarında 58/6-7. maddelerinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK.nun 326/2. maddesine aykırı biçimde “müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
2-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların ,5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca kendi alt soyları üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddelerin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar E.. D.. ve V.. K..’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, mala zarar verme ve hırsızlık suçlarından kurulan hüküm fıkralarından “yargılama giderinin müteselsilen tahsiline” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerlerine “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” cümlesinin eklenmesi ve hırsızlık suçundan kuralan hüküm fıkrasından ‘TCK’nun 53/1.maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm de çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların tekerrüre esas eski hükümlülükleri bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, haklarında 58/6-7. maddelerinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İddianamede sanıklar hakkında 5237 Sayılı TCK.nun 116/2. maddesinin uygulanmasının istenmesi karşısında, sanıklara 5271 sayılı CMK.nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında ; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nun 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK.nun 326/2. maddesine aykırı biçimde “müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
4-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca kendi alt soyları üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddelerin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, anıklar E.. D.. ve V.. K..’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca hükmolunan cezanın süresi bakımından kazanılmış hakların korunmasına 20/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.