Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/18071 E. 2014/22141 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18071
KARAR NO : 2014/22141
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/309405
MAHKEMESİ : Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2011
NUMARASI : 2010/252 (E) ve 2011/23 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık İ.. A.. hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suç teşebbüs aşamasında kaldığı halde sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinin uygulanması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında TCY’nın 58/6-7. maddesi gereğince ”mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazdan sonra 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. A.. müdafiin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının denetimli serbestlik uygulanmasına ilişkin bölümünden ”5275 sayılı Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanunun 108/4. maddesi uyarınca sanığın 1 yıl süre ile denetim altında tutulmasına” cümlesinin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık H.. T.. hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 06.11.2012 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK’nın 223/8 ve TCK’nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, H.. T.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.