YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1797
KARAR NO : 2014/378
KARAR TARİHİ : 14.01.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/105211
MAHKEMESİ : Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2010
NUMARASI : 2009/298 (E) ve 2010/224 (K)
SUÇ : Hırsızlığa teşebbüs, konut dokunulmazlığını ihlal
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık M.. A.. hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK’nın 116/1 maddesi gereğince hüküm kurulurken “alt sınırdan uzaklaşılarak” ceza tayin edildiğinin belirtilmesine rağmen alt sınır olan 6 ay hapis cezasına hükmedilmiş olması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.
Sanığın konut dokunulmazlığını ihlal suçunu birden fazla kişiyle birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında; hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve sanığın apartmanın içine girmesi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçunun tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs hükümlerinin uygulanması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca kendi alt soyu üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddelerin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı biçimde “müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. A.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nun 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcesinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından yargılama giderinin sanıklardan müteselsilen tahsiline” cümlesi çıkartılarak yerine “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık G.. Ö.. hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde sabıkasız olan sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından belirlenen cezaların iki yıldan az olması karşısında; 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın konut dokunulmazlığını ihlal suçunu birden fazla kişiyle birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında; hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanığın apartmanın içine girmesi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçunun tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs hükümlerinin uygulanması,
4-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK’nın 116/1 maddesi gereğince hüküm kurulurken “alt sınırdan uzaklaşılarak” ceza tayin edildiğinin belirtilmesine rağmen alt sınır olan 6 ay hapis cezasına hükmedilerek karışıklığa neden olunması ,
5-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK.nun 326/2. maddesine aykırı biçimde “müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca hükmolunan cezanın süresi bakımından kazanılmış hakkın korunmasına 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.