Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/17907 E. 2014/19853 K. 03.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17907
KARAR NO : 2014/19853
KARAR TARİHİ : 03.06.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/313669
MAHKEMESİ : Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/06/2011
NUMARASI : 2011/46 (E) ve 2011/354 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Adli Emanetin 2010/7819 ve 2011/300 sırasına kayıtlı bulunan suç eşyası ve delilleri bakımından mahallinde her zaman karar verilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm bakımından yapılan temyiz incelemesinde,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin, olay günü saat 20.15 sıralarında evden ayrıldığı aynı gün 23.00 sıralarında ikametine döndüğünde eve hırsız girdiğini anlamış olduğu yolundaki beyanı ile UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin saat 19.30 battığı, yaz saati uygulaması da dikkate alındığında saat 20.30 dan itibaren ki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık eyleminin gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, atılı suç bakımından, 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesince artırım yapılarak fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-Bu dava sebebiyle yapılan 12,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Ş..’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, mahkemece belirlenen temel ceza süresi dikkate alınarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 231. maddelerinin uygulanma
koşullarının bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1-hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/2-d maddesi gereğince sonuç cezanın 4 yıl hapis cezası olarak belirlenmesine; 2-yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ”bu dava sebebiyle yapılan 12,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müştekinin, olay günü 20.15 sıralarında evden ayrıldığı aynı gün 23.00 sıralarında ikametine döndüğünde eve hırsız girdiğini anlamış olduğu yolundaki beyanı ile UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin saat 19.30 battığı, yaz saati uygulaması da dikkate alındığında saat 20.30 dan itibaren ki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, atılı eylemin gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, atılı suçtan kurulan hükümde TCK’nın 116/1.maddesi yerine 116/1-4 maddelerinin uygulanması yoluyla fazla ceza tayin edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Ş..’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.