Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/16925 E. 2014/17132 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16925
KARAR NO : 2014/17132
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/119258
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2012/1314 (E) ve 2012/1329 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekiye ait araçta şoför olarak çalışan sanık C.. Y..’ın kullandığı tırın deposundaki mazotun bir kısmını diğer sanık S.. S..’nun kullandığı aracın deposuna, bir kısmını ise temin edilen bidona aktarırken ihbar üzerine yakalandıkları anlaşıldığından, sanık Cafer’in kendisine belli bir amaç doğrultusunda tevdii edilen bir malı zilyedin rızası dışında kendisine veya başkasına yarar sağlamak için kullandığının sabit olması ve diğer sanıklarında suç unsuru olan bu malı bilerek kabul ettiğinin anlaşılması karşısında sanık Cafer’in eyleminin TCK’nun 155/1 maddesinde tarif edilen “Güveni kötüye kullanma”, sanıklar Suat ve Niyazi’nin eylemlerinin ise TCK’nun 165/1 maddesi belirtilen “Suç eşyasının kabul edilmesi” olarak kabul edilmesi yerine vasıflandırmada hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Sanıkların olay anı ve öncesinde birlikte hareket etmeleri, müştekinin sanık Niyazi’nin de eyleme katıldığına dair aşamalarda değişmeyen iddiası, soruşturma sırasında ifadesine başvurulan tanık İ. O.’un beyanı ve son eylemin müşteki tarafından kamera ile kaydedildiği bilgisi hep birlikte değerlendirildiğinde, görgü tanığı İ. O. çağrılıp dinlenilmeden, var olduğu bildirilen kamera kaydı incelenmeden, 29/11/2012 günlü “Olay Görgü Tespit muhafaza Altına Alma Tutanağı” altında imzaları bulunan kolluk görevlilerinin beyanına başvurulmadan ismi zikredilen sanık hakkında eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-TCK’nun 142/1-b maddesi ile temel ceza belirlendikten sonra önce TCK’nun 143/1 maddesi sonra TCK’nun 43/1 maddesi ile artırım yapılması yerine yazılı şekilde uygulama yapılarak aynı Kanunun 61/4-5 maddesine aykırı hareket edilmesi,
c-Sanıklar Cafer ve Suat’ın TCK’nun 142/1-b ve 43/1 ile 2’şer yıl 6’şar ay olarak belirlenen hapis cezalarında TCK’nun 143/1 maddesi ile 1/4 oranında artırımla hapis cezalarının 3’er yıl 1’er ay 15’er gün yerine yazılı şekilde 2’şer yıl 13’er ay 15’er gün denilmek suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar C.. Y.. ve S.. S.. ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12/05/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.