YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1646
KARAR NO : 2014/6990
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/102399
MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2010
NUMARASI : 2010/250 (E) ve 2010/682 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili yasa maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, ayrıca aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasındaki ‘suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur’ şeklindeki hüküm de dikkate alınarak uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan TCK’nın 142/1-b maddesi ile alt sınırdan ceza belirlendiği halde, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından temel ceza belirlenirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanık hakkında alt sınır aşılmak suretiyle temel cezanın belirlenmesi,
2-Suç tarihinde sabıkasız olan ve savunması talimat mahkemesinde alındığı için mahkemece görülmeyen sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından hüküm kurulurken “yargılama sürecindeki davranışları gözetildiğinde sanığın pişmanlık duyduğu ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmadığı” biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 51. maddesinin uygulanmamasına hükmedilmesi,
3-Suç tarihinde sabıkasız olan sanık hakkında, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek;
konut dokunulmazlığının ihlali suçundan katılanın zararının bulunmadığı da değerlendirilip denetim olanağı verecek biçimde karar yerinde tartışılarak, anılan Kanun maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, “yargılama sürecindeki davranışları gözetildiğinde sanığın pişmanlık duyduğu ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmadığı” biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına hükmedilmesi,
4- Katılanın 28.03.2009 günü saat 20:30 sıraları evden ayrıldıklarını, aynı gün saat 23:30 sıraları eve döndüklerinde ise hırsızlığı fark ettiklerini belirtmesi, suç tarihi olan 28.03.2009 günü de güneşin saat 18:34’de battığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143 ve 116/4. maddelerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin 28.03.2009 yerine, 29.03.2009 olarak yanlış yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. G..’in temyiz itirazı, yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın korunmasına, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.