YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15961
KARAR NO : 2014/29646
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/258585
MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2009
NUMARASI : 2007/569 (E) ve 2009/15 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanıklar hakkında müşteki Y.. Ş..’e yönelik hırsızlık ve müşteki R.. C..’a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Müşteki Y.. Ş..’e ait aracın kilitli olarak park halindeyken kapı kilidine zarar verilmek suretiyle kapının açılarak çalınmasına teşebbüs edildiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların eyleminin TCK’nın 142/1. maddesinin (b) bendine uyduğu gözetilmeyerek aynı maddenin (e) bendi ile hüküm kurulması, sonuca etkili görülmediğinden; müşteki Yılmaz’a yönelik olarak aracının çalınmaya teşebbüs edilmesi olayında 5237 sayılı TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca temel cezadan indirim yapılırken sanıkların suç yolunda katettiği mesafe ile meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözönüne alınarak indirim oranının belirlenmesi yerine, en üst sınırdan indirim yapılması suretiyle hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve müşteki R.. C..’a yönelik eylemlerin nitelendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3. maddesinin hükmolunan her bir ceza için ayrı ayrı uygulanması gerektiği gözetilmeden ve kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Sanık B.. S.. hakkında, tekerrür uygulanmasına esas alınan ilamda birden fazla hükümlülük kararı bulunması karşısında, 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi gözetilip, hangi hükümlülüğün tekerrüre esas alındığının gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar O.. U.., S.. A.. ve B.. S..’in temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, her bir suçtan dolayı kurulan hükümden sonra gelmek üzere ” TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum oldukları hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihlerine kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesinin ayrı ayrı eklenmesi ve sanık B.. S.. hakkındaki hüküm fıkrasından TCK’nın 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin fıkranın çıkarılarak yerine “Sanığın Manisa 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin hırsızlık suçundan 11.09.2007 tarih ve 2007/390 Esas, 2007/387 Karar sayılı ilamı ile 1 yıl 8 ay erteli hapis cezası nedeniyle mükerrir olduğu anlaşıldığından TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar hakkında müşteki Y.. Ş..’e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
1-Sanıkların müştekiye ait park halindeki kilitli otonun kapı kilitlerini kırmak suretiyle biri araca girip diğerleri ittirerek aracı çalmaya teşebbüs ettiklerinin anlaşılması ve mahkemece kabulü karşısında; sanıkların eyleminin suça konu olan aracın mülkiyetine yönelik olarak gerçekleştirildiğinin anlaşılması nedeniyle, unsurları itibariyle oluşmayan mala zarar verme suçundan sanıkların beraatleri yerine, yazılı biçimde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
2-Kabule göre de,
a- Kasten işlemiş oldukları suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
b- Sanık B.. S.. hakkında, tekerrür uygulanmasına esas alınan ilamda birden fazla hükümlülük kararı bulunması karşısında, 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi gözetilip, hangi hükümlülüğün tekerrüre esas alındığının gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar O.. U.., S.. A.. ve B.. S..’in temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.