YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15735
KARAR NO : 2014/15222
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/267720
MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2011
NUMARASI : 2010/206 (E) ve 2011/207 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,
UYAP’tan alınan güneş doğuş batış çizelgesine göre olay günü güneşin saat 05.16’da doğduğu, saat 20.14’te battığı, sanığın eylemi saat 02.00-03.00 arasında gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK’nın 116/4. maddesinin uygulanmaması ve suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle sanığın cezasından aynı yasanın 119/1-c maddesi uyarınca artırım yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesine göre çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. B.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 Sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 Sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ilişkin cümlenin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-UYAP’tan alınan güneş doğuş batış çizelgesine göre olay günü güneşin saat 05.16’da doğduğu, saat 20.14’te battığı, sanığın eylemi saat 02.00-03.00 arasında gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK’nın 143/1. maddesi gereği cezadan artırım yapılmaması,
2-Yakalama tutanağına göre; olay günü gece saat 03.00 sıralarında devriye görevini ifa eden polis, durumundan şüphelendiği sanığın yanına gittiğinde montunun altına sakladığı 5 adet güvercini görerek nereden bulduğunu sorduğunda; sanığın diğer temyiz dışı sanıklarla şikayetçinin evinin bahçesindeki kümesten çaldığını beyan etmesi üzerine güvercinlerin henüz olaydan haberi olmayan şikayetçiye teslim edildiği, şikayetçinin soruşturma aşamasında; çalınan güvercinlerini teslim aldığını, kümesini kontrol ettiğinde başka çalınan bir güvercinin olmadığını beyan ettiği, kovuşturma aşamasında ise; zararının giderilmediğini, güvercinlerini alamadığını belirttiğinin anlaşılması karşısında, şikayetçinin aşamalardaki beyanı arasındaki çelişkinin giderilerek sonucuna göre sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-5237 Sayılı TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ertelenen sanık hakkında mahkum olunan ceza süresinden az olmamak üzere denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmeyerek 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
4-5271 Sayılı CMK’nın 231. maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının erteleme hükümlerine göre öncelikle değerlendirilmesi gerektiği, anılan maddenin uygulanma koşulları arasında suçun işleniş biçiminin sayılmadığı; buna göre şikayetçinin zararının karşılanıp karşılanmadığı tespit edilerek anılan maddenin yasal koşulları değerlendirilmek suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden yerinde ve yasal olmayan gerekçeyle anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. B.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 Sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereği ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 29.04.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.