Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/15434 E. 2014/19559 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15434
KARAR NO : 2014/19559
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/277079
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2011
NUMARASI : 2010/830 (E) ve 2011/271 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık M..B..hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen TCK’nun 142/1-b ve 143 maddeleri gereğince 2 yıl 2 ay hapis cezasının, aynı Kanunun 62 maddesi gereğince 1/6 oranında indirimi sırasında 1 yıl 9 ay 20 gün yerine 1 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuklarlar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hırsızlık suçuyla ilgili olarak, katılanın gece 01.00 sıralarında uyuduğunu ve eşinin saat 06:00 sularında uyandığında hırsızlık yapıldığını farkettiğini kendisine söylediğini, sanıkların suçun saati konusunda farklı beyanlarda bulundukları, suç tarihinde güneşin 05.53’de doğduğunun, TCK’nun 6/1-e maddesi hükmü dikkate alındığında gecenin 04.53’de bittiğinin anlaşılması karşısında, suçun işlendiği bildirilen saatin tam olarak belirlenememesi nedeniyle “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanunun 143. maddesiyle uygulama yapılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, Hükmolunan uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık M.. B.. hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin c bendi bakımından, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulanamayacağı gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK nun 53/3. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. B.. ile suça sürüklenen çocuklar H..İ.. S..ve B.. A.. müdafiileriinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 143. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle sanık M.. B.. hakkında hırsızlık suçundan sonuç cezanın 1 yıl 8 ay hapis cezasına, suça sürüklenen çocuklar H..İ.S..ve B.. A..’ın hırsızlık suçlarından sonuç cezanın ayrı ayrı 1 yıl 1 ay 20 gün hapis cezasına indirilmesi suretiyle ve ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,’’ bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca hak yoksunluğu uygulanmasına yer olmadığına” tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık M.. B.. ve suça sürüklenen çocuk B.. A.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılanın gece 01.00 sıralarında uyuduğunu ve eşinin saat 06:00 sularında uyandığında hırsızlık yapıldığını farkettiğini kendisine söylediğini, sanıkların suçun saati konusunda farklı beyanlarda bulundukları, suç tarihinde güneşin 05.53’de doğduğunun, TCK’nun 6/1-e maddesi hükmü dikkate alındığında gecenin 04.53’de bittiğinin anlaşılması karşısında, suçun işlendiği bildirilen saatin tam olarak belirlenememesi nedeniyle “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden TCK’nın116/4. maddesiyle uygulama yapılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. B.. ile suça sürüklenen B.. A.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.06.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.