YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15264
KARAR NO : 2014/14336
KARAR TARİHİ : 16.04.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/283602
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/06/2011
NUMARASI : 2010/1010 (E) ve 2011/391 (K)
SUÇ : Hırsızlık
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Teşebbüs aşamasında kalan suç nedeniyle, suç yolunda katedilen mesafe gözetilmek suretiyle “meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı” dikkate alınarak uygulama yapılması gerektiği, somut olayda, mağdura ait cüzdanı almasından sonra yakalanan sanık hakkında, tayin edilen cezadan ün üst oranda indirim yapılması karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın adli sicil kaydındaki hükümlülüklerin silinme koşullarının oluştuğu ve suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle mağdurun somut bir zararının bulunmadığı, CMK’nun 231 maddesinin 6 fıkrasının (b) bendinde yer alan ölçütün değerlendirilerek sanığın tekrar suç işlemeyeceği yolunda kanaate ulaşılarak tayin edilen eczanın ertelendiği, erteleme müessesesinden daha lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluştuğu gözetilmeden, “sanığın sabıkalı olduğu” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile lıüküm kurulması,
2-Sanık müdafiinin son oturumundaki lehe olan hükümlerin uygulanması isteminin cezanın 5237 sayılı TCK.nın 50. maddesindeki adli para cezasına yada diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesini de kapsadığı halde, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. V.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.