YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15018
KARAR NO : 2014/13631
KARAR TARİHİ : 10.04.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/290550
MAHKEMESİ : Güroymak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2011
NUMARASI : 2010/329 (E) ve 2011/191 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihla
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın suç tarihinde kayden sabıkasız olduğu; konut dokunulmazlığını ihlal suçunda, suçun niteliği gereği giderilmesi gerekli somut (maddi) bir zararın bulunmadığı; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde yer alan ölçütün değerlendirilmesi suretiyle, sanığın tekrar suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaate ulaşılarak tayin edilen cezanın ertelendiği; erteleme müessesesinden daha lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının da anılan nedenlerle oluştuğu gözetilmeden zararın giderilmediği gerekçe gösterilerek konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından yazılı şekilde karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesine aykırı olarak, suç tarihinde 18 yaşından küçük ve sabıkasız olan sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedeniyle hükmolunan kısa süreli hapis cezasının aynı yasanın 50/1. maddesi uyarınca adli para cezası ya da seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
3-5395 sayılı Yasanın 35. maddesine aykırı olarak, gerekçesi gösterilmeksizin 18 yaşından küçük olan sanık hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulurken, dosya kapsamı ile uyumlu bir şekilde 5237 sayılı TCK’nın 116/1. maddesi ile uygulama yapıldığının verilen cezanın miktarından anlaşıldığı halde, hatalı bir şekilde uygulama maddesi olarak aynı yasanın 116/4. maddesinin gösterilmesi,
5-Her iki suç bakımından kurulan hükümlerin 7. fıkralarında, hatalı bir şekilde “ 1 yıl 1 ay 10 gün, 5 ay” ibarelerinin gösterilmesi,
6-Gerekçeli karar başlığında, dava ve duruşmalara katılan olarak kabulüne karar verilen C.. A..’ın “katılan” yerine “müşteki” olarak gösterilmesi sureti ile 5271 sayılı CMK’nın 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 10.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.