YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14780
KARAR NO : 2014/36931
KARAR TARİHİ : 24.12.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/258818
MAHKEMESİ : Sarıyer(Kapatılan) 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2010
NUMARASI : 2010/198 (E) ve 2010/456 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık C.. O.. hakkında, tespit edilemeyen 2 müştekiye yönelik hırsızlık suçlarından dava açıldığı halde herhangi bir karar verilmediği anlaşılmışsa da mahkemesince her zaman karar verilmesi olanaklı görülmüştür.
I-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmaması suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
2-Toplam 7,90TL yargılama giderinin, CMK’nın 324/4 maddesi uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun anlaşıldığı halde hazineye irat kaydına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş,sanık E.. A.. ve C.. O.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesi ile ilgili hüküm fıkrası çıkarılarak yerine ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcesinin eklenmesİ ve yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-16.03.2010 tarihli yakalama tutanağı içeriğine göre, suç tarihinde ring görevlerini ifa etmekle olan kolluk görevlilerince görülmeleri üzerine kovalamaca sonucu yakalanan sanık E..’ın teyp ve cdleri çaldıkları yeri göstermek suretiyle müştekilere iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, her iki suçuda ikrar etmiş olan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık E…’ın müdafii huzurunda verdiği kolluk ifadesinde özetle, suç saatini 00:00 olarak ikrar etmesi ve sanıkların aynı gece saat 03:30 sıralarında kolluk görevlilerince görülerek takibi ile sanık E..’ın yakalanmış olması dikkate alınarak sanıklar hakkında koşulları oluştuğu halde TCK’nın 143. maddesinin uygulanmayarak eksik cezaya hükmedilmesi,
3- TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmaması suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. A.. ve C.. O.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 24.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.