Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/14710 E. 2014/13466 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14710
KARAR NO : 2014/13466
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/282615
MAHKEMESİ : Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2011
NUMARASI : 2011/308 (E) ve 2011/417 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak, mala zarar vermek

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Mala zarar verme suçundan dolayı hükmedilen adli para cezalarına ilişkin temyiz taleplerinin kesin olmaları nedeniyle mahkemesince reddedilmiş olduğunun anlaşılması ve red kararlarının temyizi bulunmadığından temyiz taleplerinin sadece hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan icelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suç tarihi itibarıyle güneşin doğuş saatinin 06.11 olup bir saat öncesinin geceye tekabül ettiğinin ve müştekiye ait işyerinin yakınındaki kamera görüntülerinin tutanağa bağlandığı cd izleme tutanaklarına göre, suç saatinin 05.11-05.15 arası olduğu ve mahkeme kabulüne göre de suç saatinin 05.15 olduğunun anlaşılması karşısında; suçların gece sayılan zaman diliminde işlendiğine ilişkin kanıtların neler olduğu karar yerinde açıklanıp gösterilmeden hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 143. maddesi ile uygulama yapılarak cezanın arttırılması ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde TCK’nın 116/4. maddesinin uygulanması,
2- 02.06.2011 tarihli celsede müştekinin işyerinden çalınan eşyaların değerinin sanık M.. Y..’ın yakınları tarafından karşılandığını iddia etmesi karşısında, müştekiden çalınan LCD televizyonun değerinin ne zaman giderildiği sorulup saptandıktan sonra sonucuna göre sanık M.. Y.. hakkında TCK’nın 168/1 veya 168/2 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık M.. Y.. hakkında verilen cezaların, üzerine atılı suçun niteliği daha önce ertelenen suçları olmasına rağmen eylemlerine devam etmesi dikkate alınarak cezasının ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceği kanaati geldiğinden TCK’nın 51 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek hükümlerde çelişki yaratılması,
4-Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Y..’ın ve sanık C.. L.. müdafiinin temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.