Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/147 E. 2014/523 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/147
KARAR NO : 2014/523
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/77625
MAHKEMESİ : Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/08/2010
NUMARASI : 2010/256 (E) ve 2010/641 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
07.06.2010 tarihli yakalama tutanağına göre; olay günü devriye görevini ifa eden polis şüpheli ve tedirgin hareketleri olan sanığı elinde bir adet cep telefonuyla işyerlerine girip çıkarken görünce yanına giderek telefonun kime ait olduğunu sorduğu ancak sanığın, arkadaşından satın aldığını beyan ederek çelişkili cevaplar verdiği, bunun üzerine polisin telefonu alıp inceleyerek mesajlar hanesindeki numarayı arayarak şikayetçiye ulaştığı, buna göre sanığa yüklenen suçun tamamlandığının anlaşılması karşısında tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
07.06.2010 tarihli yakalama tutanağına göre; olay günü devriye görevini ifa eden polis şüpheli ve tedirgin hareketleri olan sanığı elindeki cep telefonuyla işyerlerine girip çıkarken görünce yanına giderek telefonun kime ait olduğunu sorduğu ancak sanığın mahalleden arkadaşından satın aldığını beyan ederek çelişkili cevaplar verdiği, bunun üzerine polisin telefonu alıp inceleyerek mesajlar hanesindeki numarayı arayarak şikayetçiye ulaştığı, şikayetçinin beyanında iki adet cep telefonunun çalındığını bildirmesi üzerine, polisin sanığa diğer cep telefonunun nerede olduğunu sorduğu, sanığın da dosya dışı yaşı küçük diğer sanıkta olduğunu beyan ederek onun evini gösterip bu sanıkta bulunan cep telefonunun iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, 5237 Sayılı TCK’nın 168/4. maddesi gereğince katılanın kısmi iade nedeniyle ceza indirimine rıza gösterip göstermeyeceğinin sorularak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ş.. A..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.