Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/14019 E. 2014/16295 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14019
KARAR NO : 2014/16295
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/245030
MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/05/2011
NUMARASI : 2011/156 (E) ve 2011/271 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suçta kullanılan 14 ES 531 plakalı aracın müsaderesi konusunda zamanaşımı süresi içinde mahallinde her zaman karar verilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
I-Sanık E.. T.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. T..’un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK’nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 esas ve 2013/106 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlaması yetmez. Failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlaması yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya elkonulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya elkonulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satına alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.
1-Somut olay bakımından, olay günü gündüz saatlerinde Bolu Milli Parklar mesire alanı içinde bulunan Devlet Konuk Evine kimliği belirsiz kişilerce girilerek 1 adet 82 ekran LCD ile 1 adet 51 ekran LCD ve 1 adet mikrodalga fırının çalındığı, tahkikat devam etmekteyken gelen bir ihbar üzerine sanık E.. T..’un evinde yapılan aramada suça konu 82 ekran LCD televizyonun ele geçirildiği, sanığın atılı suçlamayı kabul ederek, hırsızlık eylemini hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen Ö.. D.. ile birlikte gerçekleştirdikleri, diğer televizyon ve fırını adres bilgilerini verdiği Tekin Spot isimli işyerine sattıkları yolunda beyanda bulunduğu, tarif ettiği işyerinin, hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan beraat kararı verilen A.. T..’e ait olduğunun tespit edildiği, A.. T..’in, kendisine sorulan televizyon ve fırını kimlik fotokopisi karşılığında Ö.. D..’den 200 TL ye satın aldığını, LCD televizyonu bir müşterisine sattığını belirterek elinde bulunan mikrodalga fırını kendi rızası ile kolluk güçlerine teslim ettiği, bu yolla ele geçirilen fırın ve sanığın evinde yapılan aramada bulunan LCD televizyonun şikayetçi olmayan mağdur kurum temsilcisine iade edildiği, ayrıca kurum temsilcisinin soruşturma aşamasında sunduğu 15.3.2011 tarihli dilekçesinde 51 ekran LCD nin yerine başka ve yeni model bir televizyon alınmak suretiyle sanık Ö.. D..’in babası tarafından tüm zararlarının karşılandığını beyan ettiği, sanıkların mağdur kurumun suçtan oluşan zararlarını tazmin ettikleri ancak hakkında TCK’nın 165. maddesinden beraat kararı verilen ve iyiniyetli olduğu anlaşılan A.. T..’in, rızası ile kolluk güçlerine teslim ettiği mikrodalga fırın için sanıklara ödediği paranın da sanıklar tarafından iyiniyetli satın alan konumunda olan A.. T..’e iade edilip edilmediğinin araştırılarak sonucuna göre, sanığın TCK nın 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanıp faydalanamayacağının tartışılması gerektiğinin değerlendirilmemesi,
Kabule göre de;
2-Çalınan eşyaların iade işleminin, soruşturma aşamasında gerçekleşmiş olması nedeniyle aynı Yasanın 168/1 maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
4-Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 12,00 TL davetiye giderinden, sanığın sarfına neden olduğu 6,00 TL nin, 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. T.. ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 06.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.