Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/14001 E. 2014/11160 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14001
KARAR NO : 2014/11160
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/230074
MAHKEMESİ : Emirdağ Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/05/2011
NUMARASI : 2011/57 (E) ve 2011/150 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Maktul M.. H..’nın olay günü saat 01.40 sıralarında Emirdağ-Çifteler Karayolunda seyir halindeyken yol kenarında park halinde duran A.. S.. yönetimindeki tıra arkadan çarpmak suretiyle olay yerinde vefat ettiği, maktülün eşi tarafından maktüle ait kol saati, av tüfeği ve cep telefonunun kendisine iade edilmediği ve çalınmış olabileceği iddiası ile başlatılan tahkikat kapsamında; dosya içinde mevcut belgelerden; kaza sonrası olay yerine ilk olarak sağlık ekiplerinin geldiği, sonradan İlçe Jandarma Komutanlığı Aşayiş Timinin olay yerine intikal ettiği, devamında o yer Cumhuriyet Savcısının da katılımıyla olay yeri incelemesinin yapıldığı, İlçe Jandarma Karakol Komutanlığında vatani görevini yapmakta olan sanık E.. O..’un da aralarında bulunduğu 2. grubun takviye ekip olarak olay yerine sonradan geldikleri, sanığın diğer erlerle birlikte yol güzergahından geçen diğer araçların kontrollü bir şekilde geçişi ile görevlendirildiği, tanık M.. Ç..’in beyanına göre maktulün kullandığı araç içinde her hangi bir arama yapılmadığı, diğer tanık M.. Ç..’in ise araçta kabaca bir inceleme yapıldığını beyan ettiği, maktulün ölü muayene işlemleri için hastaneye sevkine karar verilip, kazaya karışan araçlarda teknik arıza bulunup bulunmadığını tespit bakımından araçların ise aynı gün saat 5.00-6.00 sıralarında İlçe Jandarma Komutanlığı otoparkına çekildiği, olay yeri inceleme uzmanı tanık S.. O..’ın beyanına göre, nöbetçi Cumhuriyet Savcısının tanığı arayarak maktulün aynı gün bir araca asit dökmesi nedeniyle şüpheli olduğunu hatırlatarak, araç içinde asit veya türevi bir malzeme bulunup bulunmadığının da araştırılmasını istediği, tanık S.. O..’ın, sanığın nöbetçi asker olarak araç başında bulunduğu, aramayı sadece kendisinin yaptığı, arama neticesi 1 adet boş silah kılıfı, 1 adet sopa, 1 adet küçük balta ile çengel bulunduğunu ancak arama sonucunda asit veya benzeri bir şey ele geçiremedikleri gibi cep telefonu da görmediğini, koltukların altlarına da baktığını, sanığın, kendisi aramaya başlamadan önce suça konu cep telefonunu almış ise bunu bilemeyeceğini, aramasını silah ve asit üzerine yoğunlaştırdığı için cep telefonunun gözden kaçmış olabileceğini, bu nedenle sanık olup olmadığını hatırlamadığı bir askere aracı yeniden araması yönünde talimat verdiğini beyan ettiği, tanık M.. Ç..’in ise aramaya kendisinin de katıldığı, koltuk altlarını özellikle aradığını beyan ettiği; sanığın atılı suçu kabul ederek, tanık S. O..’ın araç içinde arama yaptığı sırada aracın yanında bulunduğu, arama sonucunda cep telefonunun ele geçirilemediği, S. O..’ın, aracın yanından ayrılırken “gözden kaçan bir şey olabilir” diyerek kendisinden araca yeniden bakmasını istediği, kendisinin de aracın sağ ön koltuğu altından dağılmış haldeki cep telefonunu bularak kimseye söylemeden cebine koyduğu, telefonu 1 gün kullanıp, ismini bilmediği bir şahsa 50 TL karşılığında sattığını kabul ettiği, müştekinin beyanında bahsi geçen diğer eşyaları ise çalmadığını söylediği, suça konu telefonun görüşme dökümlerinin incelenmesinde, maktulün en son 4.7.2010 günü gece saat 01.38 de görüşme yaptığı, sanığın ise aynı gün saat 13.41 den itibaren 1 gün süre ile telefonu kullandığının anlaşıldığı, sanığın savunmasının ilgili GSM şirketi yazısı ve tanık S. O..’ın beyanları ile örtüştüğünün ve sanığın da aralarında bulunan takviye kuvvetin olay yerine en son intikal ettiğinin ve sanığın yol kontrolü ile görevlendirildiğinin anlaşılması karşısında sanığın, savunmasının aksine suça konu telefonu maktulün üzerinden veya olay yerinden çaldığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, söz konusu aracın park halinde bulunduğu Jandarma otoparkının niteliğine göre, otoparkın üzeri açık halde bulunması durumunda sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK nın 141/1 maddesinde yazılı bulunan suça; otoparkın Jandarma Komutanlığının eklentisi niteliğinde ve üzeri ve etrafı kapalı halde bulunduğunun anlaşılması halinde ise aynı Yasanın 142/1-b maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. O..’un temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.