YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12811
KARAR NO : 2014/22988
KARAR TARİHİ : 30.06.2014
Tebliğname No : 2 – 2012/118687
MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2009/584 (E) ve 2011/531 (K)
SUÇ : Hırsızlık, suç uydurmak
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar A.. T.., E.. T.., Y.. Ç.. ve hakkında verilen mahkumiyet hükmünü temyiz etmeyen S.. S.. hakkında mala zarar verme, sanık E.. T.. hakkında ise suç uydurma suçundan kamu davası açıldığı, ancak bu suçlardan hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında; açılan davalar ile ilgili her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
T.C. Anayasasının 141, 1412 sayılı CMUK’un 32, 260, 308/7. maddeleri (5271 sayılı CMK’nın 34/1, 223/2, 230/2, 289/1-9. maddeleri) uyarınca mahkeme kararlarının; sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve de Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay’ın gerekçelerle tutarlılık denetimini yapması ve bu açıdan gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için; mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddianın, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği gözetilmeden ve bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Mağdura ait aracın camının kırılarak hırsızlık yapılmaya çalışılması şeklindeki eylemin TCK’nun 142/1- b maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden aynı yasanın 142/1-e maddesi ile sanıklar hakkında hüküm kurulması,
2-Mağdurun 27.05.2009 tarihli soruşturma aşamasındaki beyanında, araç içerisinden herhangi bir şeyinin çalınmadığını belirtmesine karşın, 01.10.2010 tarihli kovuşturma aşamasında aracından CD çalarının çalındığını ifade ettiği anlaşılmakla; mağdurdan olay nedeniyle aracından çalınan eşyası bulunup bulunmadığı açık şekilde sorulduktan sonra sanıklar hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Koşulları oluşmadığı halde sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 145. maddesinin uygulanması suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
4-Sanık Y.. Ç..’ın adli sicil kaydındaki ilamın silinme şartlarının gerçekleştiğinin görülmesi karşısında başkaca sebep de gösterilmeden hırsızlık ve suç uydurma suçlarından CMK’nun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5-Sanık Y.. Ç..’ın suç uydurma eylemi nedeniyle iddianamede sevk maddesinin TCK’nın 270/1 (suç üstlenme) olarak gösterilmesine karşın CMK’nın 226 maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nın 271/1 maddesi ile uygulama yapılması
6-Sanık Y.. Ç..’ın, adli sicil kaydındaki ilamın silinme şartlarının gerçekleştiği ve suç tarihinden önce başkaca da hapis cezasına mahkum edildiği bir cezasının bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında suç uydurma suçundan hükmolunan otuz günden az hapis cezasının, TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
7-Sanık A.. T..’in, Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.02.2008 tarih, 2007/511-57 sayılı ilamı ile tekerrüre esas eski hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesinin uygulanmaması,
8-Sanık E.. T..’in, Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.07.2008 tarih, 2007/888-702 sayılı ilamı ile tekerrüre esas eski hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesinin uygulanmaması,
9-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihlerine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
10-6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanıklara yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması sebebiyle sanıklara yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar A.. T.., E.. T.. ve Y.. Ç..’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanıklar A.. T.., E.. T.. ve Y.. Ç..’ın hırsızlık suçu yönünden kazanılmış haklarının korunmasına, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.