Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/12788 E. 2014/22981 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12788
KARAR NO : 2014/22981
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/113932
MAHKEMESİ : Orhangazi Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2012
NUMARASI : 2008/458 (E) ve 2012/6 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, ibadete ayrılmış eşya hakkında hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça konu Turkcell antetli S..A.. adına .. GSM numaralı telefon hattı için düzenlenmiş, 11/08/2006 tarih ve .. seri nolu iki sayfadan ibaret Bireysel Abonelik Başvuru Formu üzerinde Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme üzerine düzenlenen 11/08/2009 tarihli Ekspertiz Raporu ile ilgili belgede S.. A.. adına atılı bulunan imzaların sanık K.. Z..’in elinden çıktığını gösterir nitelikte yeterli kaligrafik ve karakteristik ilgi ve irtibata rastlanılmadığının bildirilmesi karşısında, sanığın üzerine atılı bulunan özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olmadığı, dolayısıyla ibadete ayrılmış eşya hakkında hırsızlık suçunu da işlediğine ilişkin hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, her iki suçtan ayrı ayrı beraati yerine yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 145. maddesinin uygulanması suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
2-Sanığın, TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak yapılan adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek daha ağır olan cezayı içeren birden fazla mahkumiyet hükmünün bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın adli sicil kaydında yer alan ilamların kesinleşme ve infaz tarihlerini gösterir onaylı suretleri getirtilerek daha ağır olan ilamın tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. Z..’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.