Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/12772 E. 2014/10886 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12772
KARAR NO : 2014/10886
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
15.07.2011 olan suç tarihinin iddianame ve gerekçeli karar başlığına 19.07.2011 olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilerek suça sürüklenen çocuğun dosyada bulunan adli sicil kaydında gözüken Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesinin 14.04.2011 tarih, 2010/591 esas ve 2011/269 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu ilamı hakkında gereğinin takdir ve ifası için ilgili mahkemeye mahallince ihbarda bulunulması mümkün görülmüştür.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelemesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle değişik 5320 sayılı yasaya eklenen geçiçi 2.madde gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın geçiçi 2.maddesi yollamasıyla 5271 sayılı CMK’nın 272.maddesi (1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi) gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
II- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılan’ın soruşturma aşamasında alınan beyanında, olay günü saat 21.20’de evini kilitleyip ayrıldığını, aynı gün 23.00’da evine döndüğünde hırsızlık yapıldığını gördüğünü belirttiği, kovuşturma aşamasında ise olay günü 21.10 sıralarında evden çıkıp 22.30’da evine döndüğünü beyan ettiği, yaşının büyüklüğü nedeniyle evrakı ayrılan …’un ikrarını içeren 19.07.2011 tarihli mülakat tutanağında akşamleyin eve girdiklerini söylediği,
ancak tutanak içeriğinde ve soruşturma aşamasındaki beyanında olay saatini tam olarak belirtmediği, suça sürüklenen çocuğun ise soruşturma aşamasındaki beyanında, akşam 21.00 sularında atılı suçu işlediklerini ifade ettiği anlaşılmakla, uyap kayıtlarına göre, yaz saati uygulaması da dikkate alınarak suç tarihinde güneşin saat 20.39’da battığı, gece vaktinin 21.39’da başladığı ve suçun suça sürüklenen çocuk lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 143. maddesi ile cezada arttırım yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 143. maddesinin” ”uygulanmasına ilişkin bölüm ile TCK’nın 31/3 maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan ‘‘2 yıl 4 ay’’ ‘a ilişkin ibare çıkarılıp, yerine ”2 yıl’’ ibaresi eklenerek sonuç cezanın 2 yıl hapis cezasına indirilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılan’ın soruşturma aşamasında alınan beyanında, olay günü saat 21.20’de evini kilitleyip ayrıldığını, aynı gün 23.00’da evine döndüğünde hırsızlık yapıldığını gördüğünü belirttiği, kovuşturma aşamasında ise olay günü 21.10 sıralarında evden çıkıp 22.30’da evine döndüğünü beyan ettiği, yaşının büyüklüğü nedeniyle evrakı ayrılan …’un ikrarını içeren 19.07.2011 tarihli mülakat tutanağında akşamleyin eve girdiklerini söylediği, ancak tutanak içeriğinde ve soruşturma aşamasındaki beyanında olay saatini tam olarak belirtmediği, suça sürüklenen çocuğun ise soruşturma aşamasındaki beyanında, akşam 21.00 sularında atılı suçu işlediklerini ifade ettiği anlaşılmakla, uyap kayıtlarına göre, yaz saati uygulaması da dikkate alınarak suç tarihinde güneşin saat 20.39’da battığı, gece vaktinin 21.39’da başladığı ve suçun suça sürüklenen çocuk lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 116/4. maddesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.