Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/11948 E. 2014/11354 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11948
KARAR NO : 2014/11354
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/228576
MAHKEMESİ : Ortaköy(Aksaray) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2011
NUMARASI : 2009/306 (E) ve 2011/15 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın yaşının 18’den küçük olması nedeniyle duruşmaların kapalı yapılması gerektiği gözetilmeden 01.02.2011 tarihli duruşmanın açık yapılması ,telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde henüz 18 yaşından küçük olan sanığın hapis cezasından çevrilmiş olsa dahi sonuç itibari ile hükmolunan adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına dönüştürülemeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle 5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesine aykırı, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanığın savunması için yasa gereği görevlendirilen müdafiiye ödenen ücretin kişisel geliri saptanamayan sanıktan tahsil edilemeyeceği gözetilmeden ,sanığa yüklenen yargılama giderine bu ücretin de dahil edilmek suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcıları ile sanık H.. D.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ” para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine ” ve “ CMK avukatlık asgari ücret tarifesine göre suça sürüklenen çocuk adına zorunlu müdafii ücreti 274 TL’nın suça sürüklenen çocuktan tahsiline ” ilişkin kısımların çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken önce TCK’nın 151/1. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenip, sonrasında TCK’nın 152/2-a maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği halde ,temel ceza ile artırım oranının karar yerinde denetime olanak sağlayacak şekilde gösterilmeden ve tereddüte neden olacak şekilde uygulama yapılmak suretiyle TCK’nın 61. maddesine muhalefet edilmesi,
2-Suç tarihinde henüz 18 yaşından küçük olan sanığın hapis cezasından çevrilmiş olsa dahi sonuç itibari ile hükmolunan adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına dönüştürülemeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle 5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesine aykırı, yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanığın savunması için yasa gereği görevlendirilen müdafiiye ödenen ücretin kişisel geliri saptanamayan sanıktan tahsil edilemeyeceği gözetilmeden ,sanığa yüklenen yargılama giderine bu ücretin de dahil edilmek suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcıları ile sanık H.. D.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.