YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11804
KARAR NO : 2014/9698
KARAR TARİHİ : 18.03.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/247686
MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/03/2011
NUMARASI : 2010/172 (E) ve 2011/92 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesi uygulaması sonucu bulunan “1 yıl 4 ay” hapis cezası üzerinden aynı Yasa’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sonucu “1 yıl 1 ay 10 gün” hapis cezası yerine “13 ay 10 gün” hapis cezasına hükmedilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 53/4. maddesi dikkate alındığında aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk E.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın işyeri dokunulmazlığı ihlal edildiği halde, gerekçe ile çelişki arzedecek şekilde 5237 sayılı TCK’nın 116/2. maddesi yerine 116/1 maddesinden uygulama yapılması,
2-Kabule göre de;
a-50/1-d maddesinde yer alan “belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” tedbiri, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Yönetmeliği’nin 38/son maddesinde “Sanık veya hükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da sanık veya hükümlünün yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinlikler” olarak tanımlanmış olup, belirli yere gitme yasağının, failin suç işlemesi veya zararlı alışkanlıklar edinmesinde olumsuz etkileri bulunan konulara ilişkin olması ve her durumda çevrilen yaptırımın işlenen suçla mantıki bağlantısının bulunması gerekliliğine karşın; katılanın işyerinden sigara ve bozuk para çalan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden, 3 ay 10 gün süre ile Kandıra İlçesindeki halkın yoğun olarak bulunduğu pazar yerlerine gitmekten yasaklanmasına şeklinde, içeriği Yönetmelik kapsamına aykırı ve infaz kabiliyeti olmayan seçenek tedbire hükmedilemiyeceğinin gözetilmemesi,
b-Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı mala zarar verme suçu yönünden, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK’nın 50/2 maddesi gereğince hapis ve adli para cezasının seçenek olarak düzenlendiği durumda hapis cezasının tercih edilmesi halinde bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilip, suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/3 maddesi gereğince hükmolunan kısa süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/3 maddesindeki yasal zorunluluk gereğince adli para cezası dışında 50/1 maddesindeki seçenek tedbirlerden birine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk E.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18.03.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.