Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/11716 E. 2014/12111 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11716
KARAR NO : 2014/12111
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/232124
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/05/2011
NUMARASI : 2010/811 (E) ve 2011/467 (K)
SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
28.05.2009 tarihli olay yeri inceleme ve aynı tarihli görgü tespit tutanaklarında, müştekiye ait dairenin çelik kapı kilidinin alt ve üst göbek kilitlerinin kırılması suretiyle içeriye girildiğinin belirtilmesi karşısında, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık M.. C..’ın suç tarihinde kayden sabıkasız olduğu, müştekinin zararını karşıladığı, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde yer alan ölçütün değerlendirilmesi suretiyle, sanığın tekrar suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaate ulaşılarak tayin edilen cezanın ertelendiği, erteleme müessesesinden daha lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının da anılan nedenlerle oluştuğu gözetilmeden; diğer sanık E.. T..’un ise, suç tarihindeki adli sicil kaydına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyen 4616 sayılı Yasa kapsamında erteli ilamından başka kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmamasına karşın, sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-İddianamede sanık M.. C.. hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d maddesinin uygulanması istenildiği halde sanığa ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nın 142/1-b maddesiyle hüküm kurularak 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
b-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık M.. C.. hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılma kararı verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
c-Sanık M.. C.. hakkında, TCK’nın 51/3. maddesi uygulanırken denetim süresinin gerekçesi gösterilmeden en üst sınırdan belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. C.. müdafii ile E.. T..’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 01.04.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.