YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11670
KARAR NO : 2013/18784
KARAR TARİHİ : 17.06.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâli olması nedeniyle aynı Kanun’un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alınacağı öngörüldüğünden sanık hakkında zamanaşımından düşme kararı isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
27.07.2005 tarihli olay yeri inceleme raporu, sanık savunmaları, müşteki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanık hakkında TCK’nın 116/1-4, 119/1-c maddeleri uyarınca, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan dava zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan sanığın işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-27.07.2005 tarihli tutanak içeriği ile müştekinin beyanlarına göre, sanığa atılı eylem tamamlandığı halde hakkında hükmolunan cezadan TCK’nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle eksik cezaya tayini,
3-Kabule göre de; Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan sanık hakkında, hükmolunan 1 yıldan az hapis cezasının, TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.