Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/11653 E. 2014/5039 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11653
KARAR NO : 2014/5039
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/233985
MAHKEMESİ : Bulancak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/02/2011
NUMARASI : 2009/243 (E) ve 2011/25 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanığın aşamalarda dinlenmesini talep ettiği O. A. ve H.Od. ile olay günü emaneten aldığını iddia ettiği ancak suça konu olmayan ……………. plakalı aracın sahibi S….. B……. dinlenmeden; katılana ait ………… plakalı Kartal marka kırmızı renkli aracın en son tanıklar İ. T. ve H. T.’ün çalıştıkları petrol istasyonunun yakınında görüldüğü, tanıkların olay günü sanığın 15 TL’lik benzin aldığını beyan ettikleri, sanığın da benzin aldığını kabul ettiğinin anlaşılması karşısında, tanıklara dosyada bulunan katılana ait aracın fotoğrafları da gösterilmek suretiyle, sanığın aldığı benzini dordurduğu aracın katılana ait ……….. plakalı araç olup olmadığı sorulmadan; yine sanığın savunmasında olay günü oğlu Ö. Demir’i Tirebolu Devlet Hastanesi’ne götürdüğünü beyan ettiği mahkemece Hastaneden alınan 13.01.2011 tarihli cevapta oğlunun 06.09.2007-10.09.2007 tarihleri arasında hasta girişinin bulunmadığı belirtilmesine rağmen, sanığın temyiz dilekçesine eklediği belgelere göre 13.01.2011 tarihli cevabi yazının aksine oğlunun 03.09.2007-12.09.2007 tarihleri arasında hastanede tedavi gördüğünün anlaşılması karşısında belirtilen çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Katılanın kilitleyip park ettiği aracının çalınması eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden aynı Yasa’nın 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması,
3-Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. D..’in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.